Hatay Milletvekili Doç. Dr. Necmettin Çalışkan, TBMM’de yaptığı açıklamada, Hatay’da tarım arazilerine yönelik tartışmalı kamulaştırma uygulamalarını gündeme taşıdı. Çalışkan, mahkeme süreci devam ederken arazilere kayıtsız şartsız el konulmasının hukuka ve tarımın geleceğine zarar verdiğini vurguladı. Bu durum, Hataylı çiftçiler arasında büyük bir huzursuzluğa yol açarken, kamulaştırma süreçlerinin şeffaflığı ve adilliği konusunda ciddi soru işaretleri oluşturuyor.

Hatay'da Tarım Arazilerine Hızlı Kamulaştırma

Hatay Milletvekili Necmettin Çalışkan, özellikle Defne ve Antakya ilçelerindeki bazı köylerde sulak tarım arazilerinin, vatandaşlara önceden bilgi verilmeden ve rızaları alınmadan kamulaştırıldığını belirtti. Çalışkan, bu durumun Anayasa'nın mülkiyet hakkını ihlal ettiğini ve çiftçilerin geçim kaynaklarını ellerinden aldığını ifade etti. Çalışkan, "Tarım arazilerine SMS ile kamulaştırma bildirimi gönderiliyor. Bu kabul edilemez bir durumdur," dedi. Bu tür uygulamaların, çiftçilerin geleceğe yönelik planlarını alt üst ettiği ve tarımsal üretimi olumsuz etkilediği vurgulandı.

Çiftçilerin Feryadı TBMM'de Yankılandı

Çalışkan, kamulaştırma kararlarına karşı açılan davaların devam ettiğini ve mahkeme süreçlerinin sonuçlanmadan arazilere el konulmasının hukuka aykırı olduğunu belirtti. "Mahkeme süreci devam ederken arazilere kayıtsız şartsız el konulması, hukukun üstünlüğü ilkesine aykırıdır," diyen Çalışkan, yetkilileri bu konuda daha duyarlı olmaya çağırdı. Ayrıca, kamulaştırma bedellerinin de piyasa değerinin altında belirlendiği ve çiftçilerin bu konuda mağdur edildiği iddiaları gündeme getirildi. Çiftçilerin haklarını korumak adına gerekli tüm hukuki ve siyasi girişimlerin yapılacağı belirtildi.

Kamulaştırma Uygulamalarına Tepkiler Büyüyor

Hatay'daki tartışmalı kamulaştırma uygulamaları, sadece çiftçilerin değil, sivil toplum kuruluşlarının ve hukuk örgütlerinin de tepkisini çekiyor. Kamulaştırma süreçlerinin şeffaf bir şekilde yürütülmesi, çiftçilerin haklarının korunması ve adil bir tazminat ödenmesi konularında yetkililere çağrıda bulunuluyor. Bu tür uygulamaların, Türkiye'nin tarım politikalarına ve kırsal kalkınma hedeflerine zarar verdiği belirtiliyor. Ayrıca, kamulaştırma kararlarının alınmasında kamu yararının gözetilmesi ve çiftçilerin mağduriyetinin önlenmesi gerektiği vurgulanıyor.

• Kamulaştırma süreçlerinin şeffaf yürütülmesi
• Çiftçilerin haklarının korunması
• Adil tazminat ödenmesi

Hatay'da yaşanan bu kamulaştırma krizi, yerel halkın geçim kaynaklarını tehdit ederken, tarım sektöründe de derin yaralar açıyor. Yetkililerin bu konuda daha hassas ve adil bir yaklaşım sergilemesi, çiftçilerin mağduriyetini gidermesi ve hukukun üstünlüğüne uygun hareket etmesi büyük önem taşıyor.