Türkiye, iklim değişikliğinin etkilerini derinden hissetmeye başladı. İzmir Bakırçay Üniversitesi'nden Prof. Dr. Şermin Tağıl, 2025 yazının kuraklık ve aşırı sıcaklıklarla geçmesinin yüksek bir olasılık olduğunu belirterek, "İklim kırbacı" olarak adlandırdığı ani hava değişimlerinin doğa ve insan yaşamı üzerindeki yıkıcı etkilerine dikkat çekti.
Türkiye'de İklim Değişikliğinin Etkileri
Mart ayında birçok ilde sıcaklık rekorları kırılırken, nisan ayında ise kar yağışı ve zirai don görüldü. Bu ani ve sert hava değişimleri, "iklim kırbacı" olarak nitelendiriliyor. Prof. Dr. Tağıl, bu durumun bir yanda yakıcı kuraklığa, diğer yanda ise yıkıcı sellere yol açabileceğini vurguladı. Avrupa Orta Vadeli Hava Tahminleri Merkezi'nin tahminlerine göre, yaz aylarında sıcaklık rekorları kırılabilir.
Prof. Dr. Tağıl, Türkiye'nin sıcak hava taşıyan yüksek basınç sistemlerinin etkisine daha uzun süre maruz kalacağını ve bu durumun özellikle yazın ikinci yarısında kuraklığı artıracağını belirtti. Bu durum, su kaynaklarının azalmasına ve tarımsal üretimde ciddi sorunlara yol açabilir.
Alınması Gereken Önlemler
Prof. Dr. Tağıl, iklim değişikliğinin etkilerini azaltmak için acil önlemler alınması gerektiğini vurguladı. Bu önlemler arasında:
- Temiz suya erişimi güvence altına alacak sistemlerin kurulması
- Tarımda su verimliliğinin artırılması
- İklim dostu kent politikalarının uygulanması
Bu önlemlerin alınmasının artık ertelenemez bir ihtiyaç olduğunu belirten Tağıl, herkesin bu konuda sorumluluk alması gerektiğini söyledi. Aksi takdirde, Türkiye'yi bekleyen tehlikelerin giderek artacağını ifade etti.
İklim Değişikliğiyle Mücadelede Bireysel Sorumluluklar
İklim değişikliğiyle mücadele sadece devletlerin veya kurumların sorumluluğunda değil. Bireyler olarak da günlük yaşamımızda yapacağımız küçük değişikliklerle bu mücadeleye katkıda bulunabiliriz. İşte bireysel olarak yapabileceklerimiz:
- Su tasarrufu yapmak: Gereksiz su tüketiminden kaçınarak, su kaynaklarının korunmasına yardımcı olabiliriz.
- Enerji tasarrufu yapmak: Evlerimizde enerji tasarruflu ampuller kullanarak, elektrikli cihazları gereksiz yere açık bırakmayarak enerji tüketimini azaltabiliriz.
- Toplu taşıma veya bisiklet kullanmak: Özel araç kullanımını azaltarak, karbon salınımını düşürebiliriz.
- Geri dönüşüme önem vermek: Atıklarımızı ayrıştırarak, geri dönüşüme kazandırabiliriz.
- Daha az et tüketmek: Hayvancılık sektörünün iklim değişikliğine olan etkisini azaltmak için et tüketimini azaltabiliriz.
Unutmayalım ki, iklim değişikliğiyle mücadele hepimizin ortak sorumluluğudur. Bireysel olarak atacağımız her adım, gelecek nesiller için daha yaşanabilir bir dünya bırakmamıza yardımcı olacaktır.
Türkiye'nin iklim değişikliğinin etkileriyle başa çıkabilmesi için, bilimsel verilere dayalı, uzun vadeli ve bütüncül bir strateji geliştirmesi gerekiyor. Aksi takdirde, "iklim kırbacı"nın etkileri daha da ağırlaşacak ve ülkemiz için ciddi sorunlara yol açacaktır.