17 Mayıs 2025 Cumartesi

Çalışkan'dan Gazze Çıkışı: İzleyici Kalmak Utanç Verici!

Saadet Partisi Hatay Milletvekili Doç. Dr. Necmettin Çalışkan, Gazze'deki insanlık dışı saldırılara karşı Türkiye'nin tutumunu ve küresel sessizliği sert bir dille eleştirdi. Çalışkan, Türkiye'nin sadece "kınama" ile yetinmesini yetersiz bulduğunu belirterek, Gazze'ye yönelik saldırılara karşı daha somut ve caydırıcı adımlar atılması gerektiğini vurguladı. Peki, Çalışkan'ın bu sert eleştirilerinin ardında yatan sebepler neler?

Çalışkan'dan Sert Eleştiriler: Sessizlik Suça Ortak Olmaktır!

Çalışkan, Gazze'deki durumun giderek kötüleştiğine dikkat çekerek, uluslararası toplumun sessizliğinin suça ortak olmak anlamına geldiğini ifade etti. Türkiye'nin daha aktif bir rol üstlenmesi gerektiğini savunan Çalışkan, şu ifadelere yer verdi:

“Maalesef dünya, Gazze'de yaşanan vahşete sessiz kalmaya devam ediyor. Bu sessizlik, zalimlere cesaret vermektedir. Türkiye olarak bizler, sadece kınama mesajları yayınlamakla yetinemeyiz. Gazze'deki kardeşlerimizin yanında olduğumuzu göstermek için daha somut adımlar atmalıyız.”

Çalışkan'ın bu açıklamaları, Türkiye'nin Gazze politikası hakkında farklı görüşlerin olduğunu ve kamuoyunda bu konuda bir tartışma yaşandığını gösteriyor. Peki, Türkiye'nin Gazze konusunda atabileceği somut adımlar neler olabilir? İşte bazı olası senaryolar:

  • Uluslararası arenada daha aktif rol almak ve diplomatik girişimlerde bulunmak.
  • Gazze'ye insani yardım göndermek ve bölgedeki ihtiyaç sahiplerine destek olmak.
  • Gazze'deki saldırıları durdurmak için uluslararası kuruluşlar nezdinde girişimlerde bulunmak.
  • Gazze'ye yönelik ambargonun kaldırılması için çaba göstermek.

Türkiye'nin Gazze Politikası Ne Olmalı?

Türkiye'nin Gazze politikası, uzun yıllardır tartışma konusu olan bir konu. Bir yandan, Türkiye'nin Filistin halkına olan desteği ve tarihi bağları, bu ülkenin Gazze'ye yönelik daha aktif bir politika izlemesini gerektiriyor. Öte yandan, Türkiye'nin kendi güvenlik çıkarları ve bölgesel dengeler, bu ülkenin daha temkinli bir yaklaşım sergilemesine neden oluyor. Bu dengeyi korumak oldukça önemli.

Türkiye'nin Gazze politikası, aynı zamanda iç politikada da önemli bir rol oynuyor. Özellikle muhafazakar kesimler, Türkiye'nin Gazze'ye daha fazla destek vermesini ve Filistin halkının yanında yer almasını bekliyor. Bu durum, hükümetin Gazze politikasını belirlerken dikkate alması gereken önemli bir faktör olarak öne çıkıyor.

Türkiye'nin Gazze konusunda nasıl bir yol izleyeceği, önümüzdeki günlerde daha da netleşecektir. Ancak, Necmettin Çalışkan'ın açıklamaları, bu konuda kamuoyunda bir farkındalık yaratılmasına ve tartışma ortamının oluşmasına katkı sağlamıştır. Unutulmamalıdır ki, sessizlik suça ortak olmaktır ve Gazze'deki insanlık dramına karşı duyarsız kalmak, vicdan sahibi hiçbir insanın kabul edebileceği bir durum değildir.

Sonuç olarak, Çalışkan'ın eleştirileri, Gazze'deki durumun vahametini bir kez daha gözler önüne seriyor. Türkiye'nin ve uluslararası toplumun, bu konuda daha duyarlı olması ve somut adımlar atması gerekiyor. Aksi takdirde, Gazze'deki insanlık dramı daha da derinleşecek ve tarihe kara bir leke olarak geçecektir.

İlgili Haberler