Türkiye'de "Cumhurbaşkanına hakaret" ve "terör örgütü üyeliği" suçlamalarıyla tutuklanan İsveçli gazeteci Joakim Medin, 49 gün süren tutukluluğunun ardından serbest bırakıldı. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararıyla tahliye edilen Medin'in, işlemlerinin tamamlanmasının ardından Türkiye'den ayrıldığı bildirildi. Bu gelişme, uluslararası basın özgürlüğü örgütleri ve İsveç hükümeti tarafından memnuniyetle karşılandı.
Joakim Medin Neden Tutuklanmıştı?
Dagens ETC gazetesinin dış haberler muhabiri olan Medin, Türkiye'deki protestoları takip etmek üzere 27 Mart'ta İstanbul'a gelmişti. Gözaltına alınmasının ardındaki gerekçe ise, Ocak 2023'te Stockholm'de düzenlenen ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı temsil eden bir maketin asıldığı eylemlerdi. Ankara Başsavcılığı'nın başlattığı soruşturma kapsamında 15 şüpheli belirlenmiş ve Stockholm'deki eylemleri haberleştiren Medin hakkında yakalama kararı çıkarılmıştı.
Medin'in tutuklanması, Türkiye'deki basın özgürlüğü tartışmalarını yeniden alevlendirmiş ve uluslararası kamuoyunda geniş yankı uyandırmıştı. Özellikle, gazetecilerin haber yapma özgürlüğünün kısıtlanması ve eleştirel seslerin susturulmaya çalışılması eleştirilere neden olmuştu.
Tahliye Süreci Nasıl İşledi?
MLSA Hukuk Birimi'nin aktardığı bilgilere göre, 28 Mart'ta İstanbul Havalimanı'nda gözaltına alınan Medin, "Cumhurbaşkanına hakaret" ve "terör örgütü üyeliği" suçlamalarıyla tutuklanmıştı. Hakkında açılan terör örgütü üyeliği davasının ilk duruşması 25 Eylül 2025'te görülecek.
Medin'in avukatlığını üstlenen MLSA, tahliye için yoğun çaba sarf etti. Cumhurbaşkanına hakaret davasında 30 Nisan'daki ilk duruşmada Medin'e 11 ay 20 gün hapis cezası verilerek tahliyesine karar verilmişti. Ancak, örgüt üyeliği iddiasıyla tutukluluğu devam etmişti. Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesi'nin yetkisizlik kararı vermesi üzerine dosya İstanbul'a gönderilmiş ve MLSA'nın tensiple tahliye başvurusu İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilmişti. Bu kararla Medin, Silivri Cezaevi'nden tahliye edildi.
İfade ve basın özgürlüğü, demokratik bir toplumun temel taşlarından biridir. Gazetecilerin, kamuoyunu bilgilendirme görevlerini yerine getirirken herhangi bir baskı veya tehditle karşılaşmaması, özgür ve bağımsız bir basının varlığı için hayati önem taşır. Medin'in serbest bırakılması, bu açıdan olumlu bir gelişme olarak değerlendirilse de, Türkiye'deki basın özgürlüğü konusunda hala katedilmesi gereken uzun bir yol olduğu gerçeğini değiştirmiyor.
Joakim Medin'in serbest bırakılması ve Türkiye'den ayrılması, uluslararası ilişkilerde de bir rahatlama sağlayabilir. İsveç ve Türkiye arasındaki ilişkilerin, özellikle NATO üyeliği sürecinde gerginleştiği bir dönemde, bu gelişme olumlu bir adım olarak değerlendirilebilir. Ancak, Türkiye'deki basın özgürlüğü ve insan hakları konusundaki endişelerin giderilmesi için daha fazla çaba gösterilmesi gerektiği unutulmamalıdır.
