Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde kabul edilen yeni maden yasası, özellikle çevresel etkileri nedeniyle büyük tartışmalara yol açtı. Yasa, zeytinlikler, ormanlar, sulak alanlar ve korunan bölgelerin madencilik faaliyetlerine açılabilmesinin önünü açarken, özel bir kurulun yetkilerini de genişletiyor. Bu durum, çevreciler ve sivil toplum kuruluşları tarafından büyük bir endişeyle karşılanıyor.

Yeni Maden Yasası Neler Getiriyor?

Yeni düzenleme ile birlikte, zeytinlik sahaları içerisinde madencilik faaliyetleri yapılmasına olanak sağlanıyor. Daha önce zeytinliklerin korunması amacıyla getirilen kısıtlamalar, bu yasa ile esnetiliyor. Yasa, enerji ve madencilik faaliyetlerinin ülke ekonomisi için taşıdığı öneme vurgu yaparak, bu tür faaliyetlerin önündeki engellerin kaldırılmasını amaçlıyor. Ancak, çevreciler bu durumun zeytinliklerin ve diğer doğal alanların zarar görmesine yol açacağını savunuyor.

• Zeytinlik sahalarında madencilik izni
• Orman ve sulak alanlarda madencilik faaliyetleri
• Özel kurulun yetki artışı

Yasanın getirdiği bir diğer önemli değişiklik ise, madencilik faaliyetleri için gerekli izin süreçlerinin hızlandırılması. Bu kapsamda, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı bünyesinde oluşturulacak özel bir kurulun yetkileri artırılıyor. Kurul, madencilik projeleriyle ilgili çevresel etki değerlendirme (ÇED) süreçlerini daha hızlı bir şekilde tamamlayabilecek. Hükümet, bu düzenleme ile yatırım ortamının iyileştirilmesini ve enerji arz güvenliğinin sağlanmasını hedefliyor.

Çevrecilerin Tepkisi Ne?

Yeni maden yasasına en büyük tepki çevrecilerden geldi. Çevreciler, yasanın zeytinliklerin ve diğer doğal alanların geri dönülemez şekilde tahrip olmasına neden olacağını savunuyor. Ayrıca, yasanın çevresel etki değerlendirme süreçlerini zayıflatarak, doğanın korunması ilkesine aykırı olduğunu belirtiyorlar. Çevreciler, yasanın iptali için yargı yoluna başvuracaklarını ve kamuoyunu bilgilendirme çalışmalarına devam edeceklerini açıkladılar.

Çevreciler, özellikle zeytinliklerin madencilik faaliyetlerine açılmasının, Türkiye'nin zeytincilik sektörü için büyük bir tehdit oluşturduğunu vurguluyor. Zeytin ağaçlarının uzun ömürlü ve değerli bitkiler olduğunu, bu ağaçların yok edilmesinin hem ekonomik kayıplara hem de çevresel sorunlara yol açacağını ifade ediyorlar. Ayrıca, zeytinliklerin sadece zeytin üretimi için değil, aynı zamanda biyoçeşitliliğin korunması ve erozyonun önlenmesi gibi önemli işlevleri yerine getirdiğini de hatırlatıyorlar.

"Bu yasa, doğanın talanına davetiye çıkarıyor," diyen çevreci aktivist Ayşe Hanım, "Zeytinliklerimiz, ormanlarımız, su kaynaklarımız şirketlerin kar hırsına kurban edilemez. Hukuki mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz," şeklinde konuştu.

Sonuç

Yeni maden yasası, Türkiye'de madencilik sektöründe önemli değişikliklere yol açacak gibi görünüyor. Yasa, bir yandan enerji arz güvenliğinin sağlanması ve yatırım ortamının iyileştirilmesi hedeflerini taşırken, diğer yandan çevresel etkileri nedeniyle büyük tartışmalara neden oluyor. Yasanın uygulanmasıyla birlikte, zeytinliklerin ve diğer doğal alanların nasıl etkileneceği, önümüzdeki dönemde yakından takip edilecek.