Samandağ'da yapılması planlanan beton santrali projesi, çevrecilerin tepkisiyle karşı karşıya. "ÇED raporu gerekli değildir" kararına karşı açılan iptal davasının duruşması, 12 Haziran 2025 Perşembe günü Hatay İdare Mahkemesi'nde gerçekleşiyor. Davacılar, beton santralinin bölgedeki canlı yaşamı ve çevre üzerindeki olumsuz etkilerini vurgulayarak kararın iptalini istiyor.

Beton Santrali ve Çevre Tehdidi

Beton santralleri, inşaat sektörünün vazgeçilmez bir parçası olsa da, çevreye verdiği zararlar tartışma konusu olmaya devam ediyor. Toz emisyonu, gürültü kirliliği, su kaynaklarının kirlenmesi ve doğal yaşam alanlarının tahribi gibi sorunlar, beton santrallerinin potansiyel olumsuz etkileri arasında sayılabilir. Samandağ'daki beton santrali projesi de, bu endişeler nedeniyle çevrecilerin yoğun tepkisini çekiyor.

Çevrecilerin Talepleri ve Endişeleri

Davacılar, Hatay İdare Mahkemesi'ndeki duruşmada, beton santralinin bölgedeki ekosisteme vereceği zararları detaylı bir şekilde anlatacaklar. Özellikle, santralin hava kalitesi, su kaynakları ve biyoçeşitlilik üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekilecek. Çevreciler, beton santralinin faaliyet göstermesi halinde, bölgedeki tarım alanlarının zarar göreceğini, insan sağlığının olumsuz etkileneceğini ve doğal güzelliklerin yok olacağını savunuyorlar. Ayrıca, "ÇED raporu gerekli değildir" kararının hukuka aykırı olduğunu ve projenin çevre üzerindeki potansiyel etkilerinin yeterince değerlendirilmediğini belirtiyorlar.

• Hava kirliliğinin artması
• Su kaynaklarının kirlenmesi
• Bölgedeki bitki ve hayvan türlerinin zarar görmesi
• Tarım alanlarının verimliliğinin düşmesi
• İnsan sağlığının olumsuz etkilenmesi

Davanın Muhtemel Sonuçları ve Bölgeye Etkileri

Hatay İdare Mahkemesi'nin vereceği karar, Samandağ ve çevresi için büyük önem taşıyor. Mahkeme, çevrecilerin taleplerini haklı bulursa, "ÇED raporu gerekli değildir" kararı iptal edilecek ve beton santrali projesi durdurulacak. Aksi takdirde, proje hayata geçirilecek ve çevrecilerin endişeleri gerçekleşme riskiyle karşı karşıya kalacak. Bu dava, sadece Samandağ için değil, Türkiye'deki diğer çevre davaları için de emsal teşkil edebilir.