Eğitim Sen Hatay Şube Başkanı Özgür Tıraş, Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) 2025 yılı proje okulları öğretmen atamalarına yönelik çarpıcı açıklamalarda bulundu. Tıraş, atamaların liyakat ilkesinden uzak, şeffaflıktan yoksun ve siyasi kadrolaşma üzerine kurulduğunu iddia etti. Bu açıklamalar, eğitim camiasında büyük yankı uyandırdı ve tartışmaları beraberinde getirdi.
Liyakat ve Şeffaflık Tartışması
Özgür Tıraş, proje okullarına yapılan atamalarda somut ve ölçülebilir kriterlerin uygulanmadığını vurguladı. Atamaların büyük bir gizlilik içinde yapıldığını ve kamuoyunun bilgisine sunulmadığını belirtti. Bu durum, atamalarda liyakat ilkesinin göz ardı edildiği şüphesini güçlendiriyor. Tıraş, şu ifadeleri kullandı:
“Proje okullarına yapılan atamalarda hangi kriterlerin esas alındığı, hangi niteliklere sahip öğretmenlerin seçildiği kamuoyu ile paylaşılmamaktadır. Bu durum, atamalarda liyakat yerine başka unsurların etkili olduğu şüphesini doğurmaktadır.”
Eğitim Sen, bu atamaların eğitim sistemine zarar vereceği ve öğrencilerin başarısını olumsuz etkileyeceği görüşünde. Liyakatli öğretmenlerin yerine siyasi bağlantıları olan kişilerin atanması, eğitim kalitesinin düşmesine neden olabilir.
Siyasi Kadrolaşma İddiaları
Tıraş, atamaların siyasi kadrolaşma amacıyla yapıldığını iddia etti. Özellikle iktidara yakınlığıyla bilinen bazı sendika ve vakıfların üyelerinin proje okullarına atandığı yönünde duyumlar aldıklarını belirtti. Bu durum, eğitimde siyasi etkilerin artması ve okulların ideolojik birer araç haline gelmesi tehlikesini beraberinde getiriyor.
Eğitim Sen, bu iddiaların araştırılması ve sorumluların hesap vermesi gerektiğini savunuyor. Atamalarda şeffaflığın sağlanması ve liyakat ilkesinin korunması için mücadele edeceklerini belirtiyorlar. Ayrıca, bu tür uygulamaların eğitim sistemine olan güveni zedelediğini ve toplumda ayrışmaya neden olduğunu vurguluyorlar.
Eğitimde Liyakatin Önemi
Eğitimde liyakat, bir ülkenin geleceği için hayati öneme sahiptir. Liyakatli öğretmenler, öğrencilere daha iyi bir eğitim verir, onları hayata hazırlar ve ülkenin kalkınmasına katkıda bulunurlar. Liyakat yerine siyasi veya ideolojik kriterlerin esas alınması, eğitim sistemini zayıflatır ve ülkenin geleceğini tehlikeye atar.
Eğitim Sen'in bu açıklamaları, Türkiye'deki eğitim sisteminde liyakat ve şeffaflık konularında ciddi sorunlar olduğunu gösteriyor. Bu sorunların çözümü için tüm paydaşların işbirliği yapması ve ortak bir çözüm bulunması gerekiyor. Aksi takdirde, eğitim sistemimiz daha da kötüleşebilir ve geleceğimiz tehlikeye girebilir.
Sonuç olarak, Eğitim Sen'in MEB'e yönelik eleştirileri, eğitimde liyakatin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Atamalarda şeffaflığın sağlanması, liyakat ilkesinin korunması ve siyasi etkilerin ortadan kaldırılması, eğitim sistemimizin geleceği için elzemdir. Aksi takdirde, öğrencilerimiz ve ülkemiz bu durumdan olumsuz etkilenecektir.
