
Diyarbakır Hasreti Bitti! İşte O Anlar...
Yarım asrı aşkın bir süre sonra, Diyarbakır'a duyulan özlem nihayet dindi. Türkiye'nin dört bir yanından gelerek bu kadim şehirde öğretmenlik yapmış olanlar, unutulmaz anılarla dolu bu topraklara geri döndüler. Bu buluşma, sadece bir nostalji değil, aynı zamanda Diyarbakır'ın kültürel ve tarihi mirasına bir saygı duruşuydu.
Diyarbakır'ın Unutulmaz Mirası
Diyarbakır Eğitim Enstitüsü mezunları, Türkiye'nin dört bir yanında görev yaparken edindikleri tecrübelerle adeta birer marka oldular. Bayrağın dalgalandığı her yerin vatan olduğu bilinciyle hareket eden bu öğretmenler, meslek hayatları boyunca karşılaştıkları zorluklara rağmen vatan, millet ve bayrak sevgilerini her zaman en üst seviyede tuttular. Şimdi, 70'li yaşlarını aşmış "genç ihtiyarlar" olarak, Diyarbakır'ın kendilerinde bıraktığı izleri bir kez daha yaşamak için bir araya geldiler.
- Tarihi surlar ve kapılar
- Ulu Cami ve Hasan Paşa Hanı
- Dicle Köprüsü ve Gazi Köşkü
- Ziya Gökalp'in doğduğu ev
- Cahit Sıtkı Tarancı'nın sokakları
Lezzet ve Anılarla Dolu Bir Şehir
Diyarbakır sadece tarihi ve kültürel zenginlikleriyle değil, aynı zamanda eşsiz lezzetleriyle de unutulmaz bir şehir. Karpuzu, ciğer kebabı, kadayıfı ve buz gibi ayranı, bu şehri ziyaret eden herkesin damağında unutulmaz bir tat bırakır. Melik Ahmet Caddesi'ndeki karpuz satıcıları, minibüs durağında yolcu çağıran gençlerin sesleri ve Dilan Sineması'ndaki kültür etkinlikleri, Diyarbakır'ın canlı ve renkli yaşamının sadece birkaç örneği.
Bu buluşmada, Diyarbakır Eğitim Enstitüsü mezunları sadece şehri değil, aynı zamanda kendilerini yetiştiren değerli öğretmenlerini ve okul arkadaşlarını da andılar. Kantinin çaycısı Şaban'dan, anarşi döneminde hayatını kaybeden vatanseverlere kadar, unutulmayan isimler bir kez daha hatırlandı. Rahmetli Turgut Aslan Ağabey'in "Sakarya Türküsü" şiirini okuyuşu ve Abdullatif Aköz'ün "Adana yollarında" türküsünü söyleyişi, bu buluşmanın en duygusal anlarından biriydi.
Eğitim ve Vatan Sevgisiyle Yoğrulmuş Bir Miras
Diyarbakır Eğitim Enstitüsü, sadece öğretmen yetiştiren bir okul değil, aynı zamanda vatan sevgisi ve idealizm aşılayan bir kurumdu. Köy enstitülerinin kapatılmasıyla başlayan süreçte, öğretmen yetiştiren okulların ve eğitim enstitülerinin önemi giderek azaldı. Ancak, Diyarbakır Eğitim Enstitüsü mezunları, her yıl Türkiye'nin farklı şehirlerinde bir araya gelerek bu mirası yaşatmaya devam ediyorlar. Bu yıl Ankara'da gerçekleşen buluşmada yapılan konuşmalar, gerçek gücün ve vatanseverliğin öğretmeni koruyan siyasette saklı olduğunu bir kez daha hatırlattı.
Diyarbakır Eğitim Enstitüsü mezunlarının bu anlamlı buluşması, sadece bir nostalji değil, aynı zamanda gelecek nesillere aktarılması gereken bir vatan sevgisi ve idealizm örneğiydi. Bu buluşma, Diyarbakır'ın sadece bir şehir değil, aynı zamanda bir okul, bir yuva ve bir ilham kaynağı olduğunu bir kez daha gösterdi.








