Alim Sınır Dışı Edildi! Çalışkan'dan Sert Tepki: Neler Oluyor?
Antakya Gündem

Alim Sınır Dışı Edildi! Çalışkan'dan Sert Tepki: Neler Oluyor?


26 May 20255 dk okuma16 görüntülenmeSon güncelleme: 23 July 2025

Hatay Milletvekili Doç. Dr. Necmettin Çalışkan, Özbekistanlı din alimi Alisher Tursunov'un Türkiye'den sınır dışı edilmesine sert bir şekilde tepki gösterdi. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde yaptığı açıklamada Çalışkan, Tursunov'un geri gönderilmesiyle ilgili sürecin hukuki ve insani boyutlarıyla derinlemesine sorgulanması gerektiğini vurguladı. Bu olay, Türkiye'deki alimlerin durumu ve sınır dışı uygulamaları hakkında önemli soruları gündeme getirdi.

Alimlerin Sınır Dışı Edilmesi Kabul Edilemez!

Çalışkan, yaptığı açıklamada, "Alimlerin sınır dışı edildiği bir ülke olmamalıyız!" diyerek bu duruma olan rahatsızlığını dile getirdi. Tursunov'un daha önce herhangi bir suç isnadı olmaksızın serbest bırakıldığını hatırlatan Çalışkan, kısa süre sonra sınır dışı edilmesinin ardındaki nedenlerin açıklanmasını talep etti. Bu durum, Türkiye'deki hukuk sisteminin işleyişi ve yabancı alimlere yönelik politikalar hakkında ciddi endişeler yaratıyor.

Çalışkan'ın açıklamalarından satır başları:

  • Hukuki Süreç: Sınır dışı kararının hangi yasal dayanaklara göre alındığı açıklanmalı.
  • İnsani Boyut: Tursunov'un geri gönderildiği ülkede zulme uğrama ihtimali göz ardı edilmemeli.
  • Adalet İlkesi: Daha önce serbest bırakılan bir kişinin neden şimdi sınır dışı edildiği netleştirilmeli.

Türkiye'nin İmajı Zedeleniyor mu?

Alisher Tursunov gibi saygın bir din aliminin sınır dışı edilmesi, Türkiye'nin uluslararası arenadaki imajını olumsuz etkileyebilir. Özellikle İslam dünyasında büyük saygı gören alimlerin bu şekilde muamele görmesi, Türkiye'ye yönelik eleştirilere yol açabilir. Bu durum, Türkiye'nin kültürel ve dini hoşgörüye verdiği değerin sorgulanmasına neden olabilir.

Türkiye'nin, farklı inanç ve düşüncelere sahip insanlara ev sahipliği yapma geleneği göz önüne alındığında, bu tür olayların yaşanması üzücü ve düşündürücüdür. Alimlerin ve düşünürlerin serbestçe fikirlerini ifade edebildiği bir ortamın sağlanması, Türkiye'nin entelektüel zenginliğine katkıda bulunacaktır.

Türkiye, tarih boyunca farklı kültürlere ve inançlara ev sahipliği yapmış, hoşgörüyü ve birlikte yaşamayı ilke edinmiş bir ülke olmuştur. Ancak son zamanlarda yaşanan bu tür olaylar, Türkiye'nin bu köklü değerlerinden uzaklaştığı yönünde endişelere yol açmaktadır. Özellikle alimler, akademisyenler ve düşünürler gibi toplumun önde gelen isimlerinin sınır dışı edilmesi, ifade özgürlüğüne ve düşünce hürriyetine vurulan bir darbe olarak algılanmaktadır. Bu durum, Türkiye'nin uluslararası arenadaki itibarını zedeleyebileceği gibi, ülke içindeki sosyal ve kültürel çeşitliliği de olumsuz etkileyebilir.