Zonguldak'ta geçtiğimiz yıl yaşanan ve büyük yankı uyandıran Afgan işçi Vezir Mohammad Nourtani'nin ölümüyle ilgili davada gerekçeli karar açıklandı. Ruhsatsız maden ocağında çalışırken hayatını kaybeden Nourtani'nin ölümü, cinayet şüphesiyle soruşturulmuş ve olayla ilgili 6 sanık yargılanmıştı. Mahkeme, sanıklara çeşitli hapis cezaları verirken, kararın gerekçesi merak konusuydu. İşte detaylar...
Olayın Arka Planı
Zonguldak'ta 10 Kasım 2023 tarihinde Kırat Mahallesi'nde ormanlık alanda yanmış bir ceset bulunmuştu. Yapılan incelemeler sonucunda cesedin, 3 çocuk babası Afganistan uyruklu Vezir Mohammad Nourtani'ye ait olduğu belirlenmişti. Olayla ilgili başlatılan soruşturma kapsamında, ruhsatsız işletildiği iddia edilen maden ocağı sahiplerinin de aralarında bulunduğu 6 şüpheli gözaltına alınmıştı. İddialara göre, Nourtani maden ocağında çalışırken fenalaşmış ve hayatını kaybetmişti. Sanıklar ise Nourtani'nin cesedini ormana götürerek yakmışlardı.
Olayın ardından tutuklanan A.A, E.G. ve H.K. hakkında "bilinçli taksirle ölüme neden olma" ve "suç delillerini yok etme" suçlarından dava açılmıştı. Tutuksuz sanıklar E.D, A.Ç. ve S.K. ise aynı suçlardan yargılanmıştı. Mahkeme süreci boyunca sanıklar suçlamaları reddederken, Nourtani'nin ölümüne ilişkin farklı iddialar ortaya atılmıştı.
Gerekçeli Kararda Neler Yer Aldı?
Zonguldak 1. Ağır Ceza Mahkemesi, davayla ilgili gerekçeli kararını açıkladı. Kararda, sanıkların "kasten öldürme" suçunu işlediklerine dair yeterli delil bulunmadığı belirtildi. Mahkeme, tanık beyanlarına göre Nourtani'nin herhangi bir kimseyle husumetinin bulunmadığını ve sanıklarla arasında bir anlaşmazlık olduğuna dair bir kanıtın olmadığını vurguladı. Ayrıca, Nourtani'nin böbreğinin alındığı iddialarının da somut delillere dayanmadığı belirtildi. Adli Tıp raporlarına göre, Nourtani'nin böbreği vücudundaydı ancak organların yanmış olması nedeniyle birbirlerine yapışmış olduğu tespit edildi.
Mahkeme, Adli Tıp Kurumu raporlarına atıfta bulunarak, ölüm zamanının 9 Aralık 2023 tarihiyle uyumlu olduğunu ancak ölüm anının hangi an olduğunun bilimsel olarak somut şekilde tespitinin yapılamadığını belirtti. Ayrıca, Nourtani'nin meydana gelen kazadan sonra yaşayıp yaşamadığının, yaşadıysa ne kadar süre yaşadığının ve olay sonrası gecikmeden acil servisinin çağrılması veya hastaneye götürülerek uygun tedaviye başlanması durumunda kurtulma ihtimalinin olup olmadığının bilinemediği ifade edildi.
Sanıklara Verilen Cezalar
Mahkeme heyeti, 11 Nisan'daki karar duruşmasında tutuklu sanıklar E.G. ve H.K. hakkında "bilinçli taksirle ölüme neden olma" suçundan 5'er yıl 8 ay, diğer tutuklu sanık A.A. hakkında ise "suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme" suçundan 4 yıl 6 ay hapis cezasına hükmetmişti. Tutuksuz sanıklar E.D. ve S.K. hakkında "suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme" suçundan 2'şer yıl hapis cezasına karar verilmişti. Aynı suçtan diğer tutuksuz sanık A.Ç'ye ise olayın aydınlatılmasında kolluk kuvvetlerine yardımcı olması dolayısıyla takdiri indirim uygulanarak 1 yıl 8 ay hapis cezası verilmişti.
Kararın Sonuçları
Zonguldak'ta yaşanan bu trajik olay, iş güvenliği konusundaki eksiklikleri ve kaçak maden ocaklarının tehlikelerini bir kez daha gözler önüne serdi. Mahkemenin gerekçeli kararı, olayın aydınlatılmasına katkı sağlarken, sanıklara verilen cezalar kamuoyunda farklı tepkilere yol açtı. Olayın takipçisi olan birçok kişi, sanıklara daha ağır cezalar verilmesi gerektiğini savunurken, bazıları ise mahkemenin adil bir karar verdiği görüşünde.
Bu olay, Türkiye'deki işçi hakları ve güvenliği konusundaki tartışmaları yeniden alevlendirdi. Özellikle kaçak maden ocaklarında çalışan işçilerin yaşadığı riskler ve çalışma koşulları, yetkililerin daha sıkı denetimler yapması ve gerekli önlemleri alması gerektiği yönünde çağrıları artırdı.