Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis arasında New York'ta yapılması beklenen görüşmenin iptali, diplomatik çevrelerde büyük yankı uyandırdı. Yunan medyasının "Ankara'nın güç gösterisi" olarak yorumladığı bu gelişme, Türkiye-Yunanistan ilişkilerinin geleceği hakkında soru işaretleri yaratırken, emekli diplomat Uluç Özülker'den dikkat çekici açıklamalar geldi.

Batı Yunanistan'ı Şımartmaktan Vazgeçiyor Mu?

Haber Global Web Özel'e konuşan Uluç Özülker, Batı'nın Yunanistan'ı şımartma politikasından vazgeçmeye başladığını iddia etti. Özülker'in bu iddiası, Yunanistan'daki kamuoyu araştırmalarıyla da destekleniyor. Özülker, "Yunanistan'daki anketlere göre halkın yalnızca yüzde 9,2'si Türkiye'yi düşman olarak görüyor. Düşman siyaseti Yunan devletiyle sınırlı" ifadelerini kullandı.

Bu çarpıcı anket sonucu, Yunan halkının büyük bir çoğunluğunun Türkiye'ye karşı düşmanca bir tutum sergilemediğini gösteriyor. Bu durum, iki ülke arasındaki ilişkilerin geleceği açısından umut verici bir gelişme olarak değerlendirilebilir.

İptal Kararının Perde Arkası

Kathimerini gazetesinde yer alan bilgilere göre, görüşmenin iptal kararının Türkiye'nin talebiyle gerçekleştiği belirtiliyor. Gazete, "İptalin ilk işaretleri pazartesi gecesi, Trump etkinliğinin saati kamuoyuna açıklandıktan sonra ortaya çıktı. Salı öğlen saatlerinde diplomatik hareketlilik, ertelemenin muhtemel olduğunu gösterdi" ifadelerine yer verdi.

Görüşmenin iptal edilme sebebiyle ilgili farklı iddialar ortaya atılsa da, bu durumun iki ülke arasındaki gerginliğin bir yansıması olduğu düşünülüyor. İki ülke arasındaki sorunların çözümü için diyalog kanallarının açık tutulması büyük önem taşıyor.

Türkiye-Yunanistan İlişkilerinde Yeni Bir Dönem Mi?

Erdoğan-Miçotakis görüşmesinin iptali ve Uluç Özülker'in açıklamaları, Türkiye-Yunanistan ilişkilerinde yeni bir dönemin başlangıcı olabilir. Batı'nın Yunanistan'a verdiği desteğin azalması ve Yunan halkının Türkiye'ye karşı daha ılımlı bir tutum sergilemesi, iki ülke arasındaki ilişkilerin normalleşmesi için bir fırsat sunuyor. Ancak, iki ülke arasındaki sorunların çözümü için her iki tarafın da yapıcı adımlar atması gerekiyor.