Türkiye'de çocuk işçiliği giderek büyüyen bir sorun haline gelirken, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG) tarafından yayınlanan son rapor, durumun vahametini gözler önüne seriyor. Rapora göre, son 12 yılda en az 770 çocuk, çalışırken hayatını kaybetti. Bu acı tablo, çocukların eğitim, oyun ve sağlıklı gelişim haklarının nasıl ihlal edildiğini açıkça gösteriyor.

Çocuk İşçi Ölümleri Artıyor

İSİG Meclisi'nin raporuna göre, 2013 ile 2024 yılları arasında her yıl ortalama 64 çocuk işçi, iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi. Bu sayılar, sadece kayıtlara geçen vakaları kapsıyor ve gerçek rakamların çok daha yüksek olduğu tahmin ediliyor. Özellikle tarım, sanayi ve inşaat sektörlerinde çalışan çocuklar, ağır ve tehlikeli koşullarda çalıştırılıyor.

• 2013'te en az 59 çocuk işçi
• 2014'te 54 çocuk işçi
• 2015'te 63 çocuk işçi
• 2024'te 71 çocuk işçi

İSİG Meclisi, verilerin yüzde 90'ını ulusal basından, yüzde 10'unu ise çocuk işçilerin aileleri, mesai arkadaşları ve yerel basından edindiğini belirtiyor. Bu durum, çocuk işçiliği konusundaki farkındalığın artırılması ve daha kapsamlı araştırmalar yapılması gerektiğini gösteriyor.

Yaş Aralığı ve Sektörler

İş cinayetlerinde ölen çocuk işçilerin yaş aralığı da dikkat çekici. 2013'ten bugüne kadar hayatını kaybeden çocukların 261'i (yüzde 34) 5-14 yaş aralığında, 509'u da (yüzde 66) 15-17 yaş aralığında bulunuyor. Özellikle 5-9 yaş aralığında en az 53 çocuğun çalışırken hayatını kaybetmesi, durumun ne kadar vahim olduğunu ortaya koyuyor.

İSİG Meclisi, 14 yaş altı ölümler için "Türkiye’de çalışması yasak olan yaşlarda çalıştırma, tehlikeli işkollarında çalıştırma ve denetimsizlik had safhada" yorumunu yapıyor. Verilere göre, 5-14 yaş grubunda ölen çocuk işçilerin yüzde 20’si kız çocuğu, yüzde 12’si de göçmen çocuk. 15-17 yaş grubunda ise ölen çocuk işçilerin yüzde 11’i genç kadın ve yine yüzde 11’i göçmen.

Çözüm Önerileri ve Yapılması Gerekenler

Çocuk işçiliği sorununa çözüm bulmak için öncelikle yasal düzenlemelerin etkin bir şekilde uygulanması ve denetimlerin artırılması gerekiyor. İSİG Meclisi, çocuk işçiliğinin yasaklanmasını, mesleki öğrenimin çocuk gelişimine uygun bir biçimde planlanmasını ve kamusal kurallar çerçevesi içinde olmasını talep ediyor. Ayrıca eğitimin her kademede parasız olması ve müfredatın bilimin ışığında, yaşam ile bağ kuran bir şekilde yeniden yapılandırılması gerektiği vurgulanıyor.

Türkiye'de çocuk işçiliği, derinleşen yoksulluk, eğitimdeki eşitsizlikler ve denetimsizlik gibi birçok faktörün bir araya gelmesiyle ortaya çıkan karmaşık bir sorun. Bu sorunun çözümü için devlet, sivil toplum kuruluşları, işverenler ve toplumun tüm kesimlerinin işbirliği yapması gerekiyor. Çocukların sağlıklı, güvenli ve eğitimli bir geleceğe sahip olması için hep birlikte mücadele etmeliyiz.