CHP Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz'ın Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları'ndaki (TCDD) usulsüz atama iddialarına yönelik soruları, TCDD Genel Müdürü Veysi Kurt'un beklenmedik bir savunmasıyla sonuçlandı. Yavuzyılmaz'ın Sayıştay raporlarındaki usulsüzlükleri gündeme getirmesi üzerine Kurt, "Ben duygusal biriyim, biz de insanız" şeklinde bir açıklama yaparak dikkatleri üzerine çekti.
Usulsüz Atama İddiaları ve Genel Müdürün Tepkisi
Deniz Yavuzyılmaz'ın, TCDD'deki usulsüz atamalarla ilgili soruları, kurumun genel müdürü Veysi Kurt'u oldukça rahatsız etti. Sayıştay raporlarında yer alan bulguların açıklanmasını isteyen Yavuzyılmaz'a Kurt, sözünün kesilmesinden duyduğu üzüntüyü dile getirerek, kendisine saygısızlık yapıldığını savundu. Kurt'un bu tepkisi, kamuoyunda geniş yankı uyandırdı.
Veysi Kurt'un açıklamaları şu şekildeydi:
- "Ben duygusal biriyim."
- "Biz de insanız."
Bu ifadeler, usulsüz atama iddialarına yönelik somut bir yanıt vermek yerine, duygusal bir savunma mekanizması olarak değerlendirildi.
Sayıştay Raporları ve Usulsüzlük İddiaları
Sayıştay raporları, kamu kurumlarındaki mali ve idari işlemleri denetleyerek usulsüzlükleri ortaya çıkarma görevini üstlenir. TCDD ile ilgili Sayıştay raporlarında yer alan usulsüz atama iddiaları, kurumun işleyişi ve personel politikaları hakkında ciddi soru işaretleri yaratıyor. Bu raporların kamuoyuyla paylaşılması ve iddiaların şeffaf bir şekilde soruşturulması, kamuoyu vicdanı açısından büyük önem taşıyor.
Usulsüz atamaların yapıldığına dair iddialar, kurum içinde huzursuzluğa ve güvensizliğe yol açabilir. Liyakat esasına dayanmayan atamalar, çalışanların motivasyonunu düşürebilir ve kurumun genel performansını olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle, TCDD gibi stratejik öneme sahip bir kurumda, tüm atamaların şeffaf ve adil bir şekilde yapılması gerekmektedir.
Sonuç: Şeffaflık ve Hesap Verebilirlik Vurgusu
TCDD Genel Müdürü Veysi Kurt'un "Biz de insanız" şeklindeki savunması, usulsüz atama iddialarını örtbas etmeye yönelik bir çaba olarak algılanabilir. Ancak, kamuoyunun beklentisi, iddiaların titizlikle incelenmesi ve sorumluların hesap vermesidir. Şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkeleri doğrultusunda hareket edilmesi, TCDD'nin itibarını koruyacak ve kamuoyunun güvenini yeniden sağlayacaktır. Unutulmamalıdır ki, kamu görevlilerinin her türlü eylemi, kamuoyu denetimine tabidir ve bu denetim, demokrasinin vazgeçilmez bir unsurudur.