Sumud Filosu Aktivistleri İsrail Zulmünü Anlattı! Şok Detaylar
Gündem

Sumud Filosu Aktivistleri İsrail Zulmünü Anlattı! Şok Detaylar


04 October 20255 dk okuma8 görüntülenmeSon güncelleme: 05 October 2025

Sumud Filosu aktivistleri, İsrail'in kendilerine uyguladığı kötü muameleyi İstanbul'da anlattı. Aktivistler, 32 saat boyunca susuz bırakıldıklarını, aşağılandıklarını ve temel insani ihtiyaçlarının karşılanmadığını belirterek, yaşadıklarını tüm dünyaya duyurdu.

İsrail'in Aktivistlere Kötü Muamelesi

Türk Hava Yollarının (THY) uçağıyla İstanbul Havalimanı'na getirilen Arjantinli aktivist Gonzalo Di Pretoro, İsraillilerin kendilerine kaba davrandığını söyledi. Ayağından ampütasyon geçirdiğini aktaran Pretoro, "Özel ayakkabıya ihtiyacım olduğunu söyledim. Bana basit ayakkabı getirdiler. Ayrıca, buna (özel ayakkabı) ihtiyacım olduğunu söylediğimde beni itip kaktılar. Bize karşı çok agresiflerdi." ifadelerini kullandı.

Fas asıllı Fransız vatandaşı Yasin Benjelloyn da İsraillilerin orada kendilerine sergiledikleri davranışların Filistinlilere ne yaptıklarını hayal etmelerini sağladığını ifade ederek, "Bize yaptıkları şey, ilaca ihtiyacı olanların ilaç almasını engellemekti. 32 saat sonra bize sadece su verdiler. Neredeyse hiç yiyeceğimiz yoktu. Sabah saat 03.00'te köpekler ve keskin nişancılar odamıza girerek bizi uyandırdılar. Uyumamızı engellemek için her iki saatte bir bizi uyandırdılar. Bunu bize, vatandaşlara, masum sivillere yapıyorlar. Bu, bizim Filistinlilere ne yaptıklarını sadece hayal etmemizi sağlıyor." diye konuştu. Benjelloyn, "Bizi güvenli şekilde evimize getirdikleri için Türkiye'ye teşekkür etmeliyiz." dedi.

Aşağılama ve Şiddet İddiaları

İtalyan gazeteci Lorenzo Agostino ise uluslararası sularda kaçırıldıktan sonra karaya çıkarıldıklarını belirterek, "Karaya çıktıktan sonra terörist grup gibi davrandılar. İnsanları tekmelediler. İki günden fazla süre boyunca temiz su vermediler. Her fırsatı değerlendirip hepimizi aşağıladılar. Greta Thunberg, sadece 22 yaşında cesur bir kadın. Aşağılanarak İsrail bayrağına sarıldı ve bir ödül gibi sergilendi. Gerçekten barbarca bir yerde olduğumu hissettim ve bu barbarlığın bir an önce sona ermesini umuyorum." ifadelerini kullandı. İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir'in, Aşdod Limanı'na vardıklarında salonun dışında olduğunu aktaran Agostino, "Sanki biz teröristmişiz gibi davranılmasını sağlıyordu çünkü bizi terörist sanıyordu." dedi.

Agostino, maruz kaldıkları şiddeti, "Polis bize çok sıkı kelepçe taktı ve bu da durumumuzu daha kötü yaptı. Gözlerimizi bağladılar ve neredeyse hiç giysimiz olmadan, çok düşük sıcaklıkta bir minibüse bindirdiler. Donacak gibiydik. Bizi orada yaklaşık 3 saat kadar tuttular." sözleriyle anlattı.

"Gazze'de Daha Kötüsünü Yapıyorlar"

Kuveyt vatandaşı Mohammad Jamal ise kendilerine yapılan operasyona İsrailli 700 kadar özel kuvvetin katıldığını söyledi. İçinde bulunduğu teknenin sabah saat 06.00'da 20 asker tarafından ele geçirildiğini aktaran Jamal, "Ele geçirildiğimiz yerden Aşdod Limanı'na kadar 12 saat boyunca güneşin altında tutulduk. Orada bize çok kötü davrandılar. Bu süre boyunca hiç yemek yemedik ve sadece su içmemize izin verildi. Su içip tuvalete gittik. Aşdod'a vardığımızda polis bize çok kötü davrandı." diye konuştu.

Jamal, "Sizi dövdüler mi?" sorusuna, "Bazı arkadaşlarımız dövüldü ama daha çok küfür edildi. Dünya kamuoyunun baskısı altında oldukları anlaşılıyordu. Dünya kamuoyu, onların kendi planladıklarından daha iyi davranmalarını sağladı. Bize karşı o kadar öfke ve kızgınlık duyuyorlardı ki kamuoyu yüzünden hiçbir şey yapamadılar. İnsanlar bizi gösteri yaparak ve gözetleyerek korudu." yanıtını verdi. Tüm eşyalarının ellerinden alındığını anlatan Jamal, "Bizi eşyalarımız olmadan gönderdiler. Hiçbir şeyimiz yoktu, sadece pasaportlarımız vardı. Üç gün boyunca hapiste susuz kaldık. Sadece temizlenmek için su vardı. Bize, 'Yıkandığınız suyu için.' dediler. Duş yoktu, yemek çok azdı, doktor yoktu. Bazıları kalp ilacı, epilepsi ilacı kullanıyordu, ilaçlarını alamadılar. Tekrar vurgulamak istiyorum ki, sizlerin, medyanın, Türk halkının, Avrupa ve tüm dünyadaki insanların baskısı çoktu. Bu yüzden herkese teşekkür ediyoruz. Gazze'yi gözlemlemeye devam etmeliyiz çünkü bize yapamadıklarını Gazze'de yapıyorlar." şeklinde konuştu.

  • Aktivistler 32 saat susuz bırakıldı.
  • Aşağılandılar ve kötü muameleye maruz kaldılar.
  • Temel insani ihtiyaçları karşılanmadı.
  • Gazze'de daha kötü şartlar altında yaşayan Filistinlilerin durumuna dikkat çektiler.

Sumud Filosu aktivistlerinin anlattıkları, İsrail'in insan hakları ihlalleri konusundaki endişeleri bir kez daha artırdı. Aktivistler, uluslararası toplumu Gazze'deki duruma dikkat çekmeye ve Filistin halkına destek olmaya çağırdı. Bu olay, İsrail'in Filistinlilere yönelik muamelesi ve uluslararası aktivistlere karşı sergilediği tutum hakkında ciddi soruları gündeme getirmektedir. Dünya kamuoyunun bu iddiaları yakından takip etmesi ve gerekli adımların atılması beklenmektedir.