08 Mayıs 2025 Perşembe

SES'ten Bakanlığa Sert Tepki: Toplumsal Cinsiyet Mücadelesi Engellenemez!

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Antalya Şubesi Kadın Sekreteri Nurcan Eğlenti, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın "toplumsal cinsiyet" ve "cinsiyet çeşitliliği" kavramlarının kullanılmaması gerektiği yönündeki açıklamalarına sert tepki gösterdi. Eğlenti, bakanlığın bu yaklaşımının toplumsal cinsiyet eşitliği çalışmalarını kriminalize ettiğini ve hak temelli mücadeleleri itibarsızlaştırdığını vurguladı.

Bakanlığın Açıklaması Anayasaya Aykırı

Eğlenti, bakanlığın 2 Mayıs 2025 tarihinde yaptığı açıklamanın bilimsel gerçeklere, Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelere ve anayasaya aykırı olduğunu belirtti. Toplumsal cinsiyet kavramının, biyolojik farklılıkların ötesinde toplum tarafından şekillendirilen rolleri ve eşitsizlikleri ifade ettiğini, cinsiyet çeşitliliğinin ise bireylerin kimliklerinin ikili bir kategoriye indirgenemeyeceğini kabul ettiğini söyledi. Bu kavramların reddedilmesinin bireylerin varoluşlarının inkarı anlamına geldiğini vurguladı.

Türkiye'nin taraf olduğu Avrupa Sosyal Şartı, Çocuk Hakları Sözleşmesi, AGİT, OECD, ILO ve CEDAW gibi uluslararası sözleşmelerin toplumsal cinsiyet eşitsizliklerinin giderilmesini bir devlet yükümlülüğü olarak tanımladığını hatırlatan Eğlenti, İstanbul Sözleşmesi'nin feshi sonrası bile geçerli olan anayasa ve ulusal mevzuatın eşitliği ve ayrımcılıkla mücadeleyi kamu kurumları için temel sorumluluk haline getirdiğini ifade etti. Bakanlığın bu açıklamasının toplumsal ilerlemeye engel olduğunu ve yasal yükümlülüklerle çeliştiğini belirtti.

"Toplumsal Mühendisliğe İzin Vermeyeceğiz!"

Eğlenti, bakanlığın "aile yılı" adı altında yeni bir toplumsal mühendislik yaparak cinsiyet çeşitliliğini yok saydığını ve kadınları sadece annelik rolüne büründürmeye çalıştığını ifade etti. "Aile yılı olarak ifade ettiğiniz olgu ile yeni bir toplumsal mühendislik ile cinsiyet çeşitliliğini yok sayan, kadınları kamusal alandan çıkarıp sadece annelik rolüne büründürmeye çalışan uygulamalar ile tahayyül ettiğiniz toplumsal düzenin inşasına SES’li kadınlar olarak da bu ülkenin kadınları olarak da izin vermeyeceğimizi bilmenizi isteriz" dedi.

Bakanlığın bu tür ifadelerinin toplumsal cinsiyet eşitliğini hedefleyen çalışmaların kriminalize edilmesine, hak temelli mücadelelerin itibarsızlaştırılmasına ve en savunmasız grupların dışlanmasına zemin hazırladığını vurgulayan Eğlenti, kadınlar, LGBTİ+ bireyler ve ayrımcılığa uğrayan diğer topluluklar için hayati önemdeki kavramların silinmeye çalışılmasının sosyal hizmetlerin temel değerleri olan kapsayıcılık, eşitlik ve insan onuruna saygıyla bağdaşmadığını belirtti.

Bakanlığa Çağrı: Asli İşlevlerinize Odaklanın

Eğlenti, bakanlığa toplum mühendisliğinden vazgeçerek asli işlevlerine odaklanması çağrısında bulundu ve şu soruları yöneltti:

  • Depremde akıbeti bilinmeyen çocuklarla ilgili ne yaptınız?
  • Bakanlığınıza bağlı huzurevlerinde ve yoksullukla, açlıkla pençeleşen fuhuşa sürüklenen çocuklar için ne yapmaktasınız?
  • Suça sürüklenen, uyuşturucuya bulaşan, yoksulluğa terk edilen, cinsel istismara uğrayan çocuklar ve kadınlar için hangi politikalarınız var?
  • Okula aç giden çocuklar için tedbirleriniz nelerdir?
  • Her yıl katmerleşerek artan kadın cinayetlerini önlemeye yönelik politikalarınız neler?
  • MESEM’lerde iş cinayetlerine kurban giden çocuklara yönelik bir sözünüz programınız var mı?
  • Huzurevlerinde sıra beklerken yaşamını yitiren yaşlılar için sorumluluk hissediyor musunuz?
  • Angarya çalışma, mobbing, liyakatsiz yöneticiler eliyle düşük ücretlerle kölelik koşullarında çalışan bakanlığınız personelinin durumunu düzeltmeye yönelik politikalarınız var mı?
  • Farelerin cirit attığı sosyal hizmet merkezleri yerine sağlıklı ve güvenli ortamlarda çalışma koşulları oluşturmaya yönelik politikanız var mı?

Eğlenti, toplumun tüm kesimlerine eşit hizmet sunmayı amaçlayan bakanlığın bilimsel ve evrensel eşitlik ilkeleriyle uyumlu politikalar üretmesi, bireylerin kimliklerini görünmez kılmak yerine onların haklarını tanıması ve güçlendirmesi gerektiğini vurguladı. Eşitlik ve varoluşun inkar edilemeyeceğini sözlerine ekledi.

SES'in bu açıklaması, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın toplumsal cinsiyet eşitliği konusundaki tutumuna karşı yükselen tepkilerin bir yansıması olarak değerlendirilebilir. Sendikanın kararlı duruşu, kadın hakları ve LGBTİ+ bireylerin hakları için verilen mücadelenin önemini bir kez daha gözler önüne seriyor.

İlgili Haberler