Kremlin, İran ile ABD arasında olası bir nükleer anlaşma kapsamında Rusya'nın İran'ın zenginleştirilmiş uranyum stoklarını devralmaya hazır olup olmadığı sorusuna yanıt vermekten kaçındı. Bu durum, nükleer anlaşmanın geleceği hakkında soru işaretleri yaratırken, bölgedeki gerilimi de tırmandırıyor.
Neden Bu Kaçamak Cevap Önemli?
Rusya'nın bu soruya net bir yanıt vermemesi, birkaç farklı anlama gelebilir:
- Müzakereler henüz hassas bir aşamada olabilir ve Rusya, süreci olumsuz etkilemekten kaçınıyor olabilir.
- Rusya, İran'ın uranyum stoklarını devralma konusunda çekinceleri olabilir.
- Rusya, bu durumu bir pazarlık kozu olarak kullanıyor olabilir.
Her ne sebeple olursa olsun, Rusya'nın bu tutumu, nükleer anlaşmanın geleceği hakkında belirsizlik yaratıyor ve bölgedeki tansiyonu yükseltiyor.
İran-Rusya İlişkileri: Stratejik Ortaklık mı, Çıkar İlişkisi mi?
Ocak ayında İran'la stratejik ortaklık anlaşması imzalayan Rusya, Tahran'ın barışçıl nükleer enerji hakkına sahip olduğunu savunuyor ve İran'a karşı askeri güç kullanılmasının yasadışı ve kabul edilemez olacağını belirtiyor. Ancak, bu stratejik ortaklık, Rusya'nın İran'ın nükleer programına tam destek verdiği anlamına mı geliyor? Yoksa, Rusya'nın bölgedeki çıkarlarını koruma amaçlı bir hamle mi?
İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Abbas Arakçi'nin bu hafta Rusya'yı ziyaret etmesi bekleniyor. Bu ziyaret, İran ile Batı arasındaki on yıllardır süren nükleer anlaşmazlığı çözmek amacıyla Tahran ile Washington arasında yapılacak ikinci tur görüşmeler öncesine denk geliyor. Bu görüşmelerde, Rusya'nın rolü ne olacak? Rusya, nükleer anlaşmanın yeniden canlandırılması için arabuluculuk yapacak mı, yoksa kendi çıkarlarını mı ön planda tutacak?
ABD Başkanı Donald Trump'ın 2017–2021 dönemindeki başkanlığı sırasında, İran ile Rusya'nın da dahil olduğu büyük güçler arasında imzalanan ve İran'ın nükleer faaliyetlerine ciddi kısıtlamalar getiren 2015 tarihli nükleer anlaşmadan ABD'yi çekmesi, bölgedeki dengeleri altüst etmişti. Trump'ın 2018'de anlaşmadan çekilip yaptırımları yeniden uygulamaya koymasının ardından İran, anlaşmanın zenginleştirme sınırlarını ihlal etmiş ve sivil enerji programı için gerekli miktarın çok üzerinde uranyum üretmişti.
Nükleer Anlaşmanın Geleceği Ne Olacak?
Rusya'nın kaçamak cevabı ve İran'ın nükleer programındaki gelişmeler, nükleer anlaşmanın geleceği hakkında ciddi endişeler yaratıyor. Anlaşmanın yeniden canlandırılması, bölgedeki istikrar için hayati önem taşıyor. Ancak, taraflar arasındaki güvensizlik ve farklı çıkarlar, bu süreci zorlaştırıyor.
Batılı yetkililer, İran'ın iddialarının aksine nükleer silah elde etmesi halinde bölgesel bir silahlanma yarışının başlayabileceğinden endişe ediyor. Bu senaryo, sadece bölge için değil, tüm dünya için ciddi sonuçlar doğurabilir.
Sonuç olarak, Rusya'nın İran nükleer anlaşması konusundaki tutumu, bölgedeki dengeleri etkileyebilecek kritik bir faktör. Önümüzdeki günlerde yapılacak görüşmelerde, Rusya'nın nasıl bir rol oynayacağı, nükleer anlaşmanın geleceğini belirleyecek.