
Rasim Ozan'dan Şok İddia: DEM'de Son Söz Öcalan'ın Mı?
Gazeteci Rasim Ozan Kütahyalı, katıldığı bir televizyon programında DEM Parti'nin olası seçimlerdeki aday belirleme sürecine dair çarpıcı iddialarda bulundu. Kütahyalı, parti içindeki güç dengelerinin değiştiğini ve aday listelerinin belirlenmesinde son sözün Abdullah Öcalan tarafından söyleneceğini öne sürdü. Bu iddia, siyasi kulislerde büyük yankı uyandırdı.
Adaylar Artık Öcalan'ın Kontrolünde Mi?
Kütahyalı, açıklamalarında geçmiş dönemlerde adayların farklı merkezler tarafından belirlendiğini, ancak şu anki durumda iplerin tamamen Abdullah Öcalan'ın elinde olduğunu savundu. "Şu an bir genel seçim olsa ya da yerel seçim olsa, belediye başkan adaylarını da milletvekillerini de Öcalan yazar. Artık ipler tamamen Öcalan’ın elinde. 23 öncesi konjonktürde Kandil’dekiler yazıyordu. DEM Parti’nin kendi iç bileşenlerinden yazılıyordu" ifadelerini kullandı.
Bu iddia, DEM Parti'nin iç işleyişi ve karar alma mekanizmaları hakkında önemli soruları gündeme getiriyor. Kütahyalı'nın açıklamaları, parti içindeki farklı fraksiyonlar arasındaki güç mücadelesini de gözler önüne seriyor.
"Mekanın Sahibi Geri Geldi" İddiası
Rasim Ozan Kütahyalı, Abdullah Öcalan'ın parti üzerindeki etkisini vurgulamak için dikkat çekici bir ifade kullandı: "Mekânın sahibi geri geldi." Bu sözler, gençlerin popüler bir şarkısına gönderme yaparak, Öcalan'ın parti içindeki tartışmasız otoritesine işaret ediyor.
Kütahyalı, Öcalan'ın belirleyici rolünün parti dengelerinde tartışmasız olduğunu iddia etti: “O hiyerarşide Abdullah Öcalan, ‘İstanbul 4. sıraya şunu yazalım’ dediğinde ‘olmaz’ diyen biri olamaz.”
Siyasi Etkileri Ne Olacak?
Rasim Ozan Kütahyalı'nın bu iddiaları, DEM Parti'nin geleceği ve Kürt siyasetindeki dengeler açısından önemli sonuçlar doğurabilir. Aday belirleme süreçlerinde Abdullah Öcalan'ın etkili olduğu yönündeki iddialar, parti içindeki farklı görüşleri ve potansiyel anlaşmazlıkları daha da derinleştirebilir. Bu durum, DEM Parti'nin seçim stratejilerini ve seçmen nezdindeki itibarını da etkileyebilir.
Önümüzdeki günlerde, bu iddialara DEM Parti'den nasıl bir yanıt geleceği ve parti içindeki dinamiklerin nasıl şekilleneceği merakla bekleniyor. Siyasi arenada yankı uyandıran bu gelişmeler, Türkiye'nin siyasi geleceği açısından da yakından takip edilmesi gereken bir süreç olarak öne çıkıyor.











