CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanması sonrası yaptığı boykot çağrısı beklenen etkiyi yaratmadı. Areda Survey'in araştırması, halkın çoğunluğunun bu çağrıya destek vermediğini ortaya koydu. Sosyal medyada kısa sürede gündem olan "#Boykot2Nisan" etiketi, beklenen karşılığı bulamadı.

Boykot Çağrısı Ekonomik Tehdit Olarak Görüldü

Araştırmaya katılanların %54,4'ü Özgür Özel'in boykot çağrısını bir "ekonomik tehdit" olarak değerlendirdi. Ayrıca %56,6'lık bir kesim, sosyal medya üzerinden yapılan boykot çağrılarının halkı kin ve düşmanlığa sevk ettiğini düşünüyor. Bu durum, çağrının siyasi bir içerik taşıması ve günlük tüketim alışkanlıklarına doğrudan müdahale olarak algılanmasından kaynaklanıyor. Toplumda kutuplaşmaya neden olan bu çağrı, halkın değerlendirmesinde içeriğinden çok, kim tarafından yapıldığı ve siyasi atmosferin etkisiyle şekillendi.

Ticaret Bakanı Ömer Bolat'ın, boykot çağrıları nedeniyle ticari kayba uğrayan firmaların tazminat davası açabileceğini belirtmesi de kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Araştırmaya göre, kamuoyunun %54,5'i Bakan'ın bu açıklamasını destekliyor.

Türk Halkının İsrail Markalarına Boykotu Devam Ediyor

Areda Survey'in Boykot Araştırma Raporu'na göre, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları sonrası Türkiye'de geniş çaplı bir boykot hareketi oluştu. Toplumun %71,7'si İsrail bağlantılı markaları boykot ettiğini belirtti. Bu durum, 7 Ekim 2023'te başlayan ve bir yılı aşkın süredir devam eden İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarının Türkiye'de geniş bir toplumsal refleks oluşturduğunu gösteriyor. Araştırma, bu süreçte Türk halkının tüketim alışkanlıklarını değiştirdiğini ve vicdani bir sorumluluk duygusuyla boykota katıldığını ortaya koyuyor. Raporda ayrıca, İsrail bağlantılı firmalara yönelik boykota katılım oranının %60,3 olduğu belirtiliyor. Tüketici aktivizmi, sadece ekonomik bir tavır değil, aynı zamanda insani ve etik bir duruş olarak şekilleniyor.

Uzmanlar, boykot kampanyalarının etkili olabilmesi için stratejik iletişime ve net hedeflere ihtiyaç duyulduğunu vurguluyor. Başarılı bir boykot için şu unsurlara dikkat etmek gerekiyor:

• Net Hedefler: Boykotun amacı açıkça belirlenmeli.
• Stratejik İletişim: Hedef kitleye doğru mesajlar verilmeli.
• Sürdürülebilirlik: Boykotun uzun vadeli olması sağlanmalı.
• Alternatifler: Boykot edilen ürünlere alternatifler sunulmalı.

Özgür Özel'in çağrısı beklenen desteği bulamazken, İsrail markalarına yönelik boykotun devam etmesi, Türk halkının hassasiyetlerini ve tepkilerini farklı konularda nasıl ortaya koyduğunu gösteriyor. Ekonomik ve siyasi boyutları olan bu tür çağrıların, toplum üzerindeki etkileri dikkatle incelenmeli ve değerlendirilmelidir.