Ömür Buz Gibi Eriyor! Cüneyd-i Bağdâdî'den Hayat Dersleri
Gündem

Ömür Buz Gibi Eriyor! Cüneyd-i Bağdâdî'den Hayat Dersleri


28 September 20255 dk okuma8 görüntülenmeSon güncelleme: 28 September 2025

Cüneyd-i Bağdâdî, talebeleriyle Bağdat sokaklarında yürürken bir buz satıcısının feryadını duyar: "Sermayesi hızla eriyen bu fakirden buz alan yok mu?" Bu sözler üzerine derin bir tefekküre dalan Bağdâdî, hayatın geçiciliğini ve ömrün kıymetini idrak eder. İşte bu anlamlı hikayeden çıkarılacak dersler...

Buz Satan Adamın Feryadı: Ömrün Kısalığı

Bağdat'ın sıcak günlerinde, bir buz satıcısı sermayesinin eriyip gitmesine çaresizce tanık olmaktadır. Buzlar eridikçe, adamın feryadı yükselir: "Sermayesi hızla eriyen bu fakirden buz alan yok mu?" Bu feryat, aslında hepimize bir mesajdır. Tıpkı eriyen buzlar gibi, ömrümüz de her geçen gün tükenmektedir. Cüneyd-i Bağdâdî bu durumu fark ederek, talebelerine hayatın geçiciliğini ve ahirete hazırlık yapmanın önemini anlatır.

Cüneyd-i Bağdâdî'den İbretlik Dersler

Cüneyd-i Bağdâdî, buz satıcısının feryadını duyduktan sonra talebelerine döner ve şöyle der:

Bu adamın söylediklerine dikkat edin! Eriyen sadece buzlar değil, aynı zamanda ömür sermayemiz de buz gibi eriyip gidiyor. Bu adam güneş karşısında eriyip giden sermayesine sahip çıkamadığı gibi biz de her gün her gün azalan ve sona doğru giden ömür sermayesinin son bulmasına engel olamayız. Buz gibi eriyip de bitecek bu hayat. Öyleyse tek çare var. Ömrümüzün kıymetini bilerek ve onu iyi değerlendirmek suretiyle Ahireti kazanmamız şarttır.

Bu sözler, hayatın anlamını ve amacını sorgulamamız için bir davettir. Ömrümüzü boş işlerle tüketmek yerine, ahirete yatırım yapmalı ve manevi değerlerimizi güçlendirmeliyiz.

  • Ömür bir sermayedir ve sürekli erimektedir.
  • Hayatın gayesi sadece dünya zevkleri olmamalıdır.
  • Ahiret için hazırlık yapmak, ömrün kıymetini bilmekle mümkündür.

Ruhun Huzuru İçin Çabalamak

İnsan için kalacak tek değer, ruhudur. Ancak çoğu insan, fani bedeni için çalışırken ruhunu ihmal eder. Oysa ruhun huzuru, parada pulda değil, Allah yolunda takva sahibi bir kul olmakla mümkündür. Yunus Emre'nin dediği gibi:

Yunus öldü diye salâ verirler. Ölen hayvan imiş âşıklar ölmez.

Bu sözler, bedenin geçici olduğunu, ruhun ise ebedi olduğunu vurgular. Bu nedenle, ruhumuzun huzuru için çabalamalı ve manevi değerlerimize sahip çıkmalıyız.

Ömür, güneşin altında eriyen bir buz gibidir. Bu gerçeği idrak ederek, hayatımızı anlamlı kılmalı, ahirete hazırlık yapmalı ve ruhumuzun huzuru için çabalamalıyız. Unutmayalım ki, elden çıkıp gitmesi muhakkak olan için değil, bizimle sonsuza dek yoldaş olacak ruhumuz için çalışmalıyız.