
MHRS Skandalı: 25 Yaş Altı Kadınlara Jinekoloji Engeli Mi?
Türkiye Psikiyatri Derneği (TPD) ve Cinsel Eğitim Tedavi ve Araştırma Derneği (CETAD),Sağlık Bakanlığı'nın Merkezi Hekim Randevu Sistemi (MHRS) üzerinden kadın hastalıkları ve doğum poliklinikleri için yaptığı iddia edilen yeni düzenlemeye sert tepki gösterdi. İki dernek, 25 yaş altı kadınların sadece evli olmaları halinde jinekolojik muayene olabilecekleri iddiasını gündeme taşıyarak, sistemde karşılaşılan uyarıların kabul edilemez olduğunu vurguladı.
Bilimsel Dayanağı Olmayan Ayrımcılık İddiası
Yapılan ortak basın açıklamasında, MHRS üzerinden randevu almaya çalışan kadınların "25 yaş altı evli, 25 yaş üstü tüm kadınlara (gebelik harici) bakılmaktadır" uyarısıyla karşılaştığı belirtildi. Sağlık Bakanlığı'nın konuya ilişkin yaptığı, MHRS'nin ayrım gözetmediği ve kısıtlama olmadığı yönündeki açıklamasına rağmen, TPD ve CETAD, "kişinin medeni durumunun, muayene koşullarında düzenleme yapmak için bir parametre olarak görülmesinin, bilimsel bir dayanağı olmadığı ortadadır" ifadelerini kullandı.
Dernekler, bu uygulamanın ihtiyacı olan kadınların medeni durumu nedeniyle sağlık hizmeti alamamasına, sağlık hizmeti alan kadınların ise ayrımcılığa maruz kalmasına neden olacağını vurguladı. "Medeni hal sorgulaması ile, hizmeti ihtiyaca göre doğru birime yönlendirme arasında bağ kurmak uygulamada çok ciddi olumsuz sonuçlara yol açabilecektir" denildi.
Kadın Bedeni Üzerine Yeni Bir Müdahale Mi?
Ortak açıklamada, Türkiye'de üreme sağlığı hizmetlerine erişimin her geçen gün zorlaştığı, kürtajın fiilen yasak hale geldiği, doğum eylemindeki dayatmaların arttığı ve HPV aşısının halen ücretli uygulandığı bir ortamda, "kadın bedeni üzerine her gün yeni bir söylem, yeni bir müdahale çabası olduğu" izlenimi doğduğu belirtildi. Kadın hastalıkları ve doğum polikliniklerinde gebelik, menopoz, infertilite, adölesan gibi alt birimlerin bulunmasının hizmeti kolaylaştırdığı kabul edilirken, medeni hal sorgulamasının "kadınları sağlıksız, edilgen, ekonomik olarak bağımlı, şiddet ile baş başa bırakan, aileye hapseden zihniyetin yeni bir pratiği" olduğu ve kadınların mevcut sorunlardan daha da olumsuz etkilenmesine yol açacağı ifade edildi.
Toplumsal Cinsiyet Eşitliğine Aykırı Bir Uygulama
TPD ve CETAD, sağlık hizmeti verirken kadınların medeni halini bir veri olarak dikkate almanın toplumsal cinsiyet eşitliğine aykırı olduğunu, tıp etiğiyle uyuşmadığını, damgalanma ve fişlenme ihtimali içerdiğini, mahremiyet ihlali olduğunu ve özellikle bekar ve cinsel aktif kadınların ayrımcılığa maruz kalmasına neden olduğunu dile getirdi. Dernekler, Sağlık Bakanlığı'na şu soruları yöneltti:
- Bu uygulamanın amacı nedir?
- Hangi bilimsel verilere dayanmaktadır?
- Uygulamanın kadın sağlığı üzerindeki olası etkileri nelerdir?
Açıklama, sağlık hakkı ihlaline neden olacağı belirtilen bu uygulamanın derhal sonlandırılması talebiyle son buldu.
Bu iddialar, kadın sağlığına erişimde yaşanan zorlukları bir kez daha gözler önüne seriyor. TPD ve CETAD'ın tepkisi, konunun ciddiyetini ve potansiyel olumsuz etkilerini vurgularken, Sağlık Bakanlığı'ndan konuyla ilgili daha detaylı ve şeffaf bir açıklama bekleniyor. Uygulamanın devam etmesi halinde, kadınların sağlık hizmetlerine erişiminde ciddi engellerle karşılaşabileceği ve ayrımcılığa maruz kalabileceği endişesi hakim.