Suudi Arabistan, İsrail'in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir'in Mescid-i Aksa'ya düzenlediği baskını sert bir dille kınadı. Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, bu provokatif eylemin kabul edilemez olduğu vurgulanırken, İsrail'in dini mukaddesata zarar veren her türlü saldırısına karşı uyarıda bulunuldu. Peki, bu kınama ne anlama geliyor ve bölgedeki gerilimi nasıl etkileyecek?
## Suudi Arabistan'dan Sert Tepki: Neler Söylendi?
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı, Ben-Gvir'in Mescid-i Aksa'ya baskın düzenlemesini ve namaz kılan Müslümanların oradan çıkarılmasını "en şiddetli bir şekilde" kınadığını açıkladı. Açıklamada, İsrail'in dini mukaddesata zarar veren her türlü saldırılarına karşı uyarıda bulunuldu. Bakanlık ayrıca, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin kuzeyinde Birleşmiş Milletler (BM) bünyesinde faaliyet gösteren yerinden edilmiş Filistinlilerin sığındığı kliniği bombalamasını da kınadı.
* Bu saldırıların uluslararası hukukun ihlali olduğu vurgulandı.
* Uluslararası topluma, İsrail'e dur demeye ve işgal güçlerini tüm ihlalleri nedeniyle hesap vermeye zorlama çağrısı yapıldı.
* "Uluslararası toplumun bu kadar ciddi ve devam eden ihlalleri caydırmada başarısız olması, istenen barışa ulaşma şansını azaltacak, uluslararası hukukun güvenilirliğinin ve meşruiyetinin azalmasına katkıda bulunacak, bölgesel ve uluslararası güvenlik ve istikrarı olumsuz etkileyecektir." ifadesine yer verildi.
## Mescid-i Aksa'daki Gerilim Tırmanıyor mu?
İsrail'in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Ben-Gvir'in Mescid-i Aksa'ya yaptığı bu provokatif ziyaret, bölgedeki gerilimi tırmandırabilecek bir adım olarak değerlendiriliyor. Bu tür eylemler, Filistinliler arasında büyük bir öfkeye neden olurken, bölgedeki istikrarı da tehdit ediyor.
Gazze'deki hükümetin Medya Ofisinden yapılan açıklamada, İsrail ordusunun hedef aldığı klinikte 16'sı çocuk, kadın ve yaşlı olmak üzere 22 Filistinlinin hayatını kaybettiği duyurulmuştu.
Suudi Arabistan'ın bu sert kınaması, İsrail'e yönelik uluslararası baskının artmasına neden olabilir. Ancak, bu baskının İsrail'in politikalarını ne kadar değiştireceği ise belirsizliğini koruyor. Bölgedeki barış umutları giderek azalırken, uluslararası toplumun daha aktif bir rol üstlenmesi gerekiyor. Aksi takdirde, Mescid-i Aksa ve Filistin topraklarındaki gerilim, daha da tırmanarak kontrolden çıkabilir.
