Merdan Yanardağ Gözaltında! TELE1'e Kumpas Mı Kuruluyor?
Gündem

Merdan Yanardağ Gözaltında! TELE1'e Kumpas Mı Kuruluyor?


25 October 20255 dk okuma26 görüntülenmeSon güncelleme: 27 October 2025

TELE1 Yöneticisi Merdan Yanardağ'ın gözaltı süresi uzatıldı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve İmamoğlu’nun seçim kampanyası direktörü Necati Özkan hakkında “casusluk” iddiasıyla başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan Yanardağ, yaşananları "kumpas" olarak nitelendirdi. Peki, bu beklenmedik gelişmelerin ardında neler yatıyor? Yanardağ'ın açıklamaları ve yaşanan süreç, TELE1'e yönelik bir operasyonun işareti mi?

TELE1'e Polis Baskını ve Gözaltı Süreci

Dün sabah saatlerinde TELE1’de canlı yayın devam ederken kanala polis baskını düzenlendi. Ekipler, Yanardağ’ın kanal içerisindeki odasında arama yaptı. Gazeteci Merdan Yanardağ ise evinde gözaltına alındı. Aynı günün akşamında ise TELE1’e kayyum atandığı açıklandı. Daha sonra, Yanardağ’ın gözaltı süresinin 24 saat uzatıldığı bildirildi. Bu bilgi, gazetecinin sosyal medya hesabından kamuoyuna duyuruldu. Yanardağ’ın avukatı Bilgitay Durna, kararın ailesine de iletildiğini açıkladı.

Gözaltı süreciyle ilgili olarak Yanardağ'ın avukatı Bilgitay Durna, "Müvekkilimin gözaltı süresinin uzatılması hukuki dayanaktan yoksundur. Bu karar, basın özgürlüğüne ve gazetecilik faaliyetlerine yönelik açık bir saldırıdır" şeklinde bir açıklama yaptı.

"Beşinci Sınıf Kumpas" İddiası

Gözaltına alınmadan önce Merdan Yanardağ şu dikkat çekici açıklamayı yapmıştı: “Bu beşinci sınıf bir kumpas. Hayatım boyunca Filistin halkıyla dayanışma içinde oldum. İsrail’le ticaret yapanlar, siyonist rejime karşı duran bize operasyon düzenliyor. 2019 seçimlerine müdahale etmem asla söz konusu olmadı. O dönemde sadece gazetecilik yaptık, konuklar aldık. Hayatım boyunca gazetecilik dışında hiçbir ilişkim olmadı. Bu, bana ve TELE1’e karşı kötü planlanmış bir kumpas.”

Yanardağ'ın bu açıklamaları, olayın sadece hukuki bir süreçten ibaret olmadığını, siyasi bir motivasyonun da olabileceğini düşündürüyor. Özellikle "İsrail'le ticaret yapanlar" ifadesi, olayın arka planında farklı dinamiklerin olduğunu işaret ediyor.

Basın Özgürlüğü ve Gazetecilik Faaliyetleri Üzerindeki Baskı

Merdan Yanardağ'ın gözaltına alınması ve TELE1'e yönelik soruşturma, Türkiye'deki basın özgürlüğü ve gazetecilik faaliyetleri üzerindeki baskıyı bir kez daha gündeme getirdi. Gazetecilerin ve medya kuruluşlarının bu tür soruşturmalarla karşı karşıya kalması, kamuoyunun doğru ve tarafsız bilgiye erişimini engelleyebilir.

  • Basın özgürlüğü demokrasinin temel taşlarından biridir.
  • Gazeteciler, kamuoyunu bilgilendirme görevini yerine getirirken baskı altında olmamalıdır.
  • Medya kuruluşlarına yönelik bu tür soruşturmalar, otosansüre yol açabilir.

Yaşanan bu gelişmeler, Türkiye'deki basın özgürlüğü ve ifade özgürlüğü konularında endişeleri artırırken, olayın takipçisi olmak ve kamuoyunu bilgilendirmek büyük önem taşıyor.