Edirne'nin Süloğlu ilçesine bağlı Akardere köyünde, Kurban Bayramı'nda yüzyıllardır süregelen bir gelenek yaşatılıyor. Köyde kurban kesen vatandaşlar, etlerinin bir kısmını köy camisinde görevli aşçılara teslim ediyor. Aşçılar, bu etleri özenle pişirerek tüm köye dağıtıyor. Bu sayede, kurban kesemeyen veya az kesen aileler de dahil olmak üzere, köydeki her eve kurban eti giriyor.

Köyde Bayram Coşkusu ve Dayanışma

Akardere köyünde bayram coşkusu, bu eşsiz dayanışma örneğiyle daha da artıyor. Köylüler, sabahın erken saatlerinde cami avlusunda toplanarak kurbanlarını kesiyor. Ardından, etlerin bir kısmı aşçılara teslim ediliyor. Aşçılar, büyük kazanlarda etleri pişirirken, köyün diğer kadınları da hamur işleri ve salata gibi hazırlıklarla bayram sofrasına katkıda bulunuyor. Öğle saatlerinde ise, tüm köy halkı cami avlusunda kurulan sofralarda bir araya gelerek bayram yemeğini yiyor.

Köy Muhtarı Ahmet Yılmaz, bu geleneğin köylerinde yüzyıllardır yaşatıldığını belirterek, "Bu gelenek sayesinde, köyümüzde hiç kimse aç kalmıyor. Herkes bayramın coşkusunu birlikte yaşıyor" dedi. Yılmaz, ayrıca bu geleneğin genç nesillere aktarılmasının önemine de vurgu yaptı.

Geleneksel Lezzetler ve Bayram Sofraları

Akardere köyünde bayram sofraları, sadece kurban etiyle sınırlı kalmıyor. Köyün kadınları, yöresel lezzetleri de sofralara taşıyor. Özellikle, ev yapımı börekler, sarmalar ve tatlılar bayram sofralarının vazgeçilmezleri arasında yer alıyor. Köylüler, bu özel günlerde bir araya gelerek hem geleneksel lezzetlerin tadını çıkarıyor, hem de aralarındaki dayanışmayı güçlendiriyor.

Kurban Bayramı'nda Akardere köyünde yaşanan bu örnek dayanışma, tüm Türkiye'ye ilham veriyor. Köydeki bu güzel gelenek, insanların birbirine destek olmasının ve birlikte paylaşmasının önemini bir kez daha gözler önüne seriyor. Bu sayede, köyde kurban eti girmeyen ev kalmıyor ve bayram coşkusu tüm köyü sarıyor.