Bayram sabahı birçok kişi sevdikleriyle bayramlaşırken, KRT gazetecileri maaşlarını alabilmek için kanal binasında nöbetteydi. Evlerine ekmek götüremeyen, kredi kartlarıyla geçinen ve aylardır yemek kartı alamayan basın emekçileri, "Biz bu işi yapmayacaksak kim yapacak?" diyerek KRT binasında adalet nöbetine başladı. Bu durum, medya sektöründeki zorlu çalışma koşullarını ve ekonomik sıkıntıları bir kez daha gözler önüne serdi. Sosyal medyada hızla yayılan bu direniş, kısa sürede büyük destek gördü. "Maaş konusunda kandırıldık" diyen gazetecilerin sesi, KRT binasının önünden yükseliyor. Çalışanlar, iki aydır maaşlarını ve üç aydır yemek kartı ödemelerini alamadıklarını belirtiyor. Haklarını talep ettikleri için baskı gördüklerini ve susturulmaya çalışıldıklarını ifade ediyorlar. Ancak bu kez suskun kalmayarak, bayramın üçüncü gününde KRT ofisini bir direniş alanına çevirdiler.

KRT'de Dayanışma Rüzgarı: Kimler Destek Verdi?

Siyasetçiler, gazeteciler, sendikalar ve duyarlı vatandaşlar, KRT önünde dayanışma gösterdi. KRT çaycısından rejisine, editöründen muhabirine herkesin ortak talebi: Hakkımızı verin! Kanalın çay servisini yapan Elif Doğan, 5 yıldır çalıştığını ve iki aydır maaş alamadığını belirterek, "İki çocuğum var, perişanız. Onlara kalsa işi bırak. Ama biz arkadaşlarla bu yola baş koyduk" dedi. Rejide görev yapan Hilal Öncel ise ev kirasını kredi kartıyla ödediğini ve faizlerin arttığını söyleyerek, sadece haklarını istediklerini vurguladı. Sosyal medya editörü Dilara Yüksek, yaşanan krizin sadece KRT ile sınırlı olmadığını belirterek, "Biz buradaysak, tüm medya emekçileri için buradayız. Bu mücadele sadece maaş için değil, bu işin onuru, bağımsızlığı, itibarı için" ifadelerini kullandı. Emekçi Hareket Partisi (EHP) Sözcüsü Özge Akman ise dayanışmanın önemine dikkat çekerek, "Bugün burada olmak, bayramı bizim için daha anlamlı kıldı. Çünkü bu direniş hepimizin. Basın emekçileri, toplumun sesi oldu hep. Bugün onların sesini duyurma sırası bizde" dedi.

Krizin Derin Kökleri: KRT'de Neler Oluyor?

KRT'deki bu kriz aslında yeni değil. 2023 sonbaharında kanalın el değiştirmesiyle başlayan süreç, çalışanlar için zorlu bir döneme işaret ediyor. Yayın çizgisi değişti, huzursuzluk arttı ve maaşlar düzensizleşti. Enflasyonun etkisiyle geçim sıkıntısı yaşayan çalışanlar, iki aydır maaş alamıyor ve üç aydır yemek kartları da yatırılmıyor. Çalışanlar, patron Fırat Bozfırat'ın kendileriyle doğrudan iletişim kurmadığını ve verdiği sözleri tutmadığını belirtiyor.

• Ödeme yapılmıyor
• Sözler tutulmuyor
• Muhatap bulunmuyor

DİSK Basın-İş Sendikası ve diğer emek örgütleri çalışanların yanında yer alıyor. DİSK Genel Başkanı Turgut Dedeoğlu, "Masaya oturun. Bu insanların alın terini ödeyin. Biz düşman değiliz, çözüm için buradayız" çağrısında bulundu. DİSK Basın-İş Yönetim Kurulu Üyesi İzel Sezer ise KRT çalışanlarının yaşadığı hak gaspına dikkat çekerek, "Arkadaşlarımız üç aydır maaş alamıyor. Yemek yiyemiyorlar, hayatlarını sürdüremiyorlar. Patronun zengin olduğunu biliyoruz. Medya patronu olmak, yalnızca yayın politikalarına yön vermek değildir, medya patronluğu, çalışanın hakkını vermeyi de gerektirir" dedi. KRT'deki bu direniş, sadece bir kanalın iç meselesi olmanın ötesinde, tüm medya çalışanlarının geleceğine dair önemli bir sınav niteliği taşıyor. Gazeteciler, hem adalet için hem de halkın haber alma hakkı için direniyor. Bu direniş, editoryal bağımsızlığın ve basın emekçilerinin haklarının korunması adına önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. KRT çalışanlarının bu haklı mücadelesi, umarız ki kazanımla sonuçlanır ve tüm medya çalışanlarına örnek teşkil eder.