
İmamoğlu'nun Tutukluluğuna İtiraz Reddedildi! Şok Gelişme!
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve İBB Medya AŞ Genel Müdürü Murat Ongun'un tutukluluğuna yapılan itirazın reddedilmesi gündeme bomba gibi düştü. İBB'ye yönelik soruşturma kapsamında tutuklanan iki isim için avukatları, sürecin başından beri hukuka aykırı yürütüldüğünü belirtmişti. Peki, bundan sonra ne olacak?
İtirazın Reddi ve Gerekçeler
Savunma makamı, tutuklama kararının siyasi gerekçelerle alındığını ve dosyada hukuka aykırı deliller bulunduğunu iddia etti. Dilekçede, İmamoğlu ve Ongun için kaçma veya delil karartma şüphesi olmadığı vurgulanarak, tutuklamanın "orantısız, keyfi ve siyasi bir karar" olduğu ifade edildi. Ayrıca, adil yargılanma hakkının açıkça ihlal edildiği savunuldu.
İtiraz dilekçesinde, İmamoğlu’nun gözaltına alınmasıyla başlayan sürecin sadece Türkiye’de değil, uluslararası kamuoyunda da büyük bir tepkiyle karşılandığına dikkat çekildi. Dilekçede, “Bu süreç yalnızca İmamoğlu’na değil, halkın seçme ve seçilme hakkına yönelmiş açık bir tehdit olarak algılanmaktadır. Yurttaşlar, bu adli sürecin kendi anayasal haklarını da hedef aldığını düşünmektedir” denildi.
Ayrıca, yargı bağımsızlığına gölge düşüren beyanlara dikkat çekildi. Cumhurbaşkanı ve Adalet Bakanı dahil olmak üzere üst düzey kamu görevlilerinin İmamoğlu hakkında yürütülen davalarla ilgili sistematik biçimde olumsuz açıklamalarda bulunduğu hatırlatıldı. Bu açıklamaların yargı süreçlerini doğrudan etkilediği ve soruşturmaya yön verdiği ileri sürüldü.
Tutuklama Gerekçeleri ve Savunma
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, İmamoğlu ve 99 şüpheli hakkında çeşitli suçlardan soruşturma başlatılmıştı. Bu suçlar arasında "suç örgütü yöneticisi olmak", "suç örgütüne üye olmak", "irtikap", "rüşvet", "nitelikli dolandırıcılık", "kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirmek" ve "ihaleye fesat karıştırmak" bulunuyor. Ayrıca, İmamoğlu dahil 7 şüpheli hakkında "PKK/KCK terör örgütüne yardım etmek" suçundan da soruşturma yürütülüyor.
Tutuklama gerekçeleri arasında yer alan "kaçma ve saklanma" ihtimali ise dilekçede “turpun büyüğü” olarak nitelendirildi. Avukatlar, 16 milyon İstanbullunun oyuyla seçilmiş bir belediye başkanının kaçacağına inanmanın mümkün olmadığını ifade ederek, bu iddianın bile yargı sürecinin siyasi amaçlarla ve tarafsızlığını yitirmiş yargı mensuplarınca yürütüldüğünü kanıtladığını belirtti.
Siyasi Etkiler ve Sonuç
Mahkemenin itirazı reddetmesi, siyasi arenada büyük yankı uyandırdı. Birçok kişi, bu kararın demokrasiye ve halkın iradesine bir darbe olduğunu savunuyor. Kararın, İmamoğlu'nun geleceği ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin yönetimi üzerindeki etkileri merakla bekleniyor. Bu süreçte, hukuki mücadele devam edecek ve kamuoyu gelişmelerden haberdar olmaya devam edecektir.