İmamoğlu Ahtapotu: AVM Sahiplerinden 5 Milyon Dolar Rüşvet İddiası!
Gündem

İmamoğlu Ahtapotu: AVM Sahiplerinden 5 Milyon Dolar Rüşvet İddiası!


12 November 20255 dk okuma1 görüntülenmeSon güncelleme: 12 November 2025

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Ekrem İmamoğlu tarafından kurulan suç örgütünün Capacity AVM sahiplerinden 5 milyon dolar rüşvet istediği iddia edildi. Rüşvetin reddedilmesi üzerine AVM'ye yaklaşık 197 milyon TL idari para cezası kesildiği belirtiliyor. Bu olay, İstanbul'daki rant ve çıkar ilişkilerini bir kez daha gündeme getirdi.

Rüşvet İddiası ve Örgütün Yapılanması

İddianamede, örgütün İstanbul'un bütününe yayıldığı ve İBB yetki alanında olmayan işlerde dahi ilçe belediyelerindeki üyeleri aracılığıyla faaliyet gösterdiği belirtiliyor. Bu durum, örgütün ne kadar geniş bir alana yayıldığını ve ne kadar etkili olduğunu gözler önüne seriyor. İşte iddianamede yer alan dikkat çekici noktalar:

  • Örgütün, İBB'nin tüm kaynaklarını kontrol altında tuttuğu,
  • Belediye ihalelerinde usulsüzlükler yapıldığı,
  • Örgüt üyelerinin kritik görevlere yerleştirildiği iddia ediliyor.

Bu iddialar, İstanbul'daki belediyecilik faaliyetlerinin ne kadar şeffaf ve adil yürütüldüğü sorusunu akıllara getiriyor.

Capacity AVM'ye Kesilen Ceza

AVM sahiplerinin rüşveti reddetmesi üzerine kesilen 197 milyon TL'lik ceza, olayın en dikkat çekici noktalarından biri. İddiaya göre, bu ceza, rüşvet talebinin karşılanmaması üzerine bir misilleme olarak kesildi. Bu durum, belediye yetkisinin kötüye kullanıldığı ve haksız rekabet yaratıldığı iddialarını güçlendiriyor. Bu tür olaylar, yatırımcıların güvenini sarsarken, şehirdeki ekonomik dengeleri de olumsuz etkileyebilir.

Sonuç

Bu rüşvet iddiası, İstanbul'daki siyasi ve ekonomik ilişkilerin ne kadar karmaşık ve sorunlu olduğunu bir kez daha gösteriyor. Eğer iddialar doğruysa, bu durum sadece Capacity AVM sahiplerini değil, tüm İstanbul halkını olumsuz etkileyecektir. Bu tür olayların aydınlatılması ve sorumluların cezalandırılması, adaletin sağlanması ve kamuoyunun güveninin yeniden tesis edilmesi açısından büyük önem taşıyor. Bu soruşturmanın sonucunda ortaya çıkacak gerçekler, İstanbul'un geleceği için belirleyici olacaktır.