Gezi Parkı olaylarının yıl dönümünde yapılan anma sırasında gözaltına alınan 12 kişiden 2'si, savcılık tarafından tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi. Gözaltındaki diğer 10 kişi için ise adli kontrol talep edildiği bildirildi. Bu gelişme, Gezi Parkı protestolarının yıl dönümünde yaşanan gerginliğin ardından geldi ve kamuoyunda büyük yankı uyandırdı.

Gezi Parkı Anması ve Gözaltılar

Gezi Parkı olaylarının yıl dönümünde çeşitli sivil toplum kuruluşları ve aktivistler tarafından anma etkinlikleri düzenlendi. Ancak, bazı etkinlikler sırasında polis müdahalesi yaşandı ve çok sayıda kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar arasında Gezi Parkı olaylarına katılan ve destek veren isimlerin yanı sıra, o gün orada bulunan vatandaşlar da yer aldı.

Gözaltına alınan 12 kişi, emniyetteki işlemlerinin ardından savcılığa sevk edildi. Savcılık, ifadelerini aldıktan sonra 2 kişi hakkında tutuklama talebinde bulunurken, diğer 10 kişi için adli kontrol şartıyla serbest bırakılmalarını istedi. Tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilenlerin, Gezi Parkı protestoları sırasında aktif rol oynadıkları ve şiddet eylemlerine karıştıkları iddia edildi.

Adli Kontrol ve Süreç

Adli kontrol talebiyle serbest bırakılması istenen 10 kişi hakkında, yurt dışına çıkış yasağı ve belirli günlerde karakola imza verme gibi tedbirler uygulanması bekleniyor. Mahkemenin, savcılığın tutuklama talebini değerlendirmesi ve kararını açıklaması beklenirken, kamuoyunun dikkati bu yönde yoğunlaşmış durumda. Gezi Parkı olayları, Türkiye'nin yakın tarihinde önemli bir dönüm noktası olarak kabul ediliyor ve bu olaylarla ilgili gelişmeler yakından takip ediliyor.

Adli kontrol, bir şüphelinin tutuksuz yargılanmasını sağlamak amacıyla uygulanan bir dizi tedbirdir. Bu tedbirler arasında yurt dışına çıkış yasağı, belirli günlerde karakola imza verme, belirli bir bölgede ikamet etme zorunluluğu gibi uygulamalar yer alabilir. Adli kontrolün amacı, şüphelinin kaçmasını veya delilleri karartmasını engellemek ve yargılama sürecinin sağlıklı bir şekilde yürütülmesini sağlamaktır.

• Yurt dışına çıkış yasağı
• Belirli günlerde karakola imza verme
• Belirli bir bölgede ikamet etme zorunluluğu

Gezi Parkı anmasında yaşanan gözaltılar ve tutuklama talepleri, Türkiye'de ifade özgürlüğü ve toplanma hakkı konularında yeniden tartışmalara yol açtı. Birçok sivil toplum kuruluşu ve siyasi parti, gözaltıları ve tutuklama taleplerini eleştirerek, bu tür uygulamaların demokratik değerlere aykırı olduğunu savundu.

Gezi Parkı anmasında yaşanan bu gelişmeler, Türkiye'deki siyasi ve toplumsal gerginliğin bir yansıması olarak değerlendirilebilir. Mahkemenin vereceği karar, hem gözaltına alınan kişilerin geleceği hem de Türkiye'deki hukuk devleti ilkesinin uygulanması açısından büyük önem taşıyor.