İsrail'in Gazze'de 19 aydır sürdürdüğü katliam ve etnik temizlik politikası, uluslararası toplumun sessizliğiyle daha da şiddetleniyor. İşgalci güç, Gazze'yi toplama kamplarına dönüştürürken, acımasız bir abluka ile 2,3 milyon Filistinliyi açlık ve hastalıkla karşı karşıya bırakıyor. Avrupa-Akdeniz İnsani Hakları İzleme Örgütü (Euro-Med) Hukuk Departmanı Müdiresi Lima Bustami, bu durumu "İsrail'in Gazze'deki katliam projesinde üst seviyeye ulaştığı" şeklinde değerlendiriyor.
Gazze'de Yaşanan İnsanlık Dramı
Bustami, İsrail'in amacının Filistinlilerin toplu sürgününü sağlamak olduğunu ve göçü hayatta kalabilmenin tek yolu haline getirmek istediğini belirtiyor. Gazze'de yaklaşık 2,3 milyon Filistinli, İsrail'in saldırıları ve ablukası altında yaşam mücadelesi veriyor. Bu durum, İsrail'in Filistinlileri bölgeyi terk etmeye zorlama politikası olarak değerlendiriliyor.
Bustami'nin açıklamaları şu şekilde:
"İsrail'in 19 aydır süren soykırımında geldiği nokta, Filistinlilerin toplu sürgününe devam etmek. Amaç, göçü hayatta kalabilmenin tek yolu haline getirmek."
Bu vahim tabloya rağmen uluslararası toplumun sessizliği, İsrail'in Gazze'deki insanlık dışı uygulamalarını daha da cesaretlendiriyor.
Saldırılar ve Kayıplar Artıyor
İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerine düzenlediği saldırılarda, son olarak 6'sı aynı aileden olmak üzere 31 Filistinli hayatını kaybetti. Gazze kentinin Şeyh Rıdvan Mahallesi'nde evlerin bombalanması sonucu bir aile yok olurken, Nusayrat bölgesinde yerinden edilen Filistinlilerin kaldığı çadırın bombalanmasıyla da masum insanlar yaşamını yitirdi. Cibaliya beldesinde ise pazar yerinin bombalanması sonucu 10 kişi hayatını kaybetti.
Ölenlerin çoğu çocuk ve kadınlardan oluşuyor. Bu durum, İsrail'in ayrım gözetmeksizin sivilleri hedef aldığını açıkça gösteriyor.
Uluslararası Toplumun Sorumluluğu
Gazze'de yaşanan bu insanlık dramı karşısında uluslararası toplumun sessiz kalması kabul edilemez. Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası kuruluşlar, İsrail'in Gazze'deki saldırılarını durdurmak ve Filistin halkına yönelik ablukayı kaldırmak için acil adımlar atmalıdır. Ayrıca, İsrail'in savaş suçları işlediğine dair iddiaların bağımsız bir şekilde soruşturulması ve sorumluların yargılanması gerekmektedir.
Gazze'deki durumun vahametini anlamak için şu maddelere dikkat çekmek gerekiyor:
- 2,3 milyon Filistinli abluka altında yaşam mücadelesi veriyor.
- Hastaneler ve okullar hedef alınıyor.
- Temel ihtiyaç maddelerine erişim engelleniyor.
- Uluslararası yardım kuruluşlarının faaliyetleri kısıtlanıyor.
Bu durum, Gazze'de tam anlamıyla bir insanlık krizi yaşanmasına neden oluyor.
Gazze'de yaşananlar sadece bir savaş değil, aynı zamanda insanlığın sınavıdır. Uluslararası toplum, bu sınavda başarısız olmamalı ve Gazze'deki Filistin halkına yardım elini uzatmalıdır. Aksi takdirde, tarihe bu soykırıma sessiz kalanlar olarak geçecektir.