Türkiye'yi yasa boğan deprem felaketinin ardından açılan davalardan biri olan Ezgi Apartmanı davasında, firari sanıkların hala yakalanamamış olması, kamuoyunda büyük bir tepkiye neden oluyor. Aileler, kaybettikleri yakınlarının acısını yaşarken, adaletin bir an önce tecelli etmesini bekliyor. Peki, Ezgi Apartmanı davasında son durum ne? Firari sanıklar neden hala yakalanamadı? İşte detaylar...
Ezgi Apartmanı Davası: Süreç Nasıl İlerliyor?
Ezgi Apartmanı davası, depremde yıkılan binalardaki sorumluluğu tespit etmek amacıyla açılan birçok davadan sadece biri. Ancak, bu davayı diğerlerinden ayıran en önemli özellik, sanıkların bir kısmının firari olması. Bu durum, yargılama sürecini sekteye uğratırken, ailelerin adalet beklentisini de olumsuz etkiliyor. Davanın seyrini etkileyen faktörler şunlar:
- Delil Toplama Süreci: Yıkılan binadan delil toplamak ve bilirkişi raporları hazırlamak zaman alabiliyor.
- Sanıkların Savunmaları: Sanıkların savunmaları, davanın uzamasına neden olabiliyor.
- Yargı Süreci: Türkiye'deki yargı sisteminin işleyişi, davaların uzun sürmesine yol açabiliyor.
Bu faktörler bir araya geldiğinde, Ezgi Apartmanı davası gibi karmaşık davaların sonuçlanması maalesef uzun zaman alabiliyor.
Adalet Bekleyen Ailelerin Feryadı
Ezgi Apartmanı'nda hayatını kaybedenlerin aileleri, adaletin bir an önce yerini bulmasını istiyor. Firari sanıkların yakalanıp yargı önüne çıkarılmaması, ailelerin acısını daha da katlıyor. Aileler, yetkililere seslenerek, sanıkların yakalanması için daha fazla çaba gösterilmesini talep ediyor. Ailelerin feryatları şu şekilde:
"Bizim canımız yandı, başkasının canı yanmasın. Sorumlular cezasını çeksin."
"Adalet yerini bulana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz."
Bu feryatlar, Ezgi Apartmanı davasının sadece bir hukuk mücadelesi olmadığını, aynı zamanda bir vicdan meselesi olduğunu da gösteriyor.
Ezgi Apartmanı davası, Türkiye'deki deprem gerçeğiyle yüzleşmemiz için önemli bir fırsat sunuyor. Sorumluların cezasız kalmaması, benzer felaketlerin yaşanmaması için caydırıcı bir etki yaratacaktır. Ailelerin adalet arayışı sürerken, yetkililerin de bu konuda daha hassas davranması gerekiyor. Unutulmamalıdır ki, adalet gecikirse, adalet olmaz.