Diyarbakır'da, yurt dışındaki televizyon kanalları için program hazırladıkları gerekçesiyle yargılanan 20 gazetecinin davasında şok bir gelişme yaşandı. Yaklaşık üç yıldır uygulanan adli kontrol tedbiri kaldırılmadı. Gazetecilerin dijital materyallerinin iadesi talebi de mahkeme tarafından reddedildi. Bu karar, basın özgürlüğü açısından tartışmalara yol açtı.

Gazetecilerin Yargılanma Süreci Devam Ediyor

Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen altıncı duruşmada, gazeteci Mehmet Şahin'in dosyası ayrılarak başka bir dava dosyasıyla birleştirildi. Bu kararla birlikte davada yargılanan gazeteci sayısı 19'a düştü. Duruşmaya, gazetecilerden Ömer Çelik ve Elif Üngür ile avukatları katıldı. Gazeteci Aziz Oruç'un avukatı ise SEGBİS aracılığıyla İstanbul'dan duruşmaya katılım sağladı. Duruşmayı, Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG), Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) üyeleri, Amsterdam Üniversitesi Clooney Vakfı temsilcileri ve gazetecilerin aileleri de takip etti.

Avukat Resul Temur, müvekkillerinin üzerindeki adli kontrol tedbirinin kaldırılmasını ve el konulan dijital materyallerin iadesini talep etti. Duruşmada tanık olarak dinlenen Soydan Karaer, Sterk TV hakkında verdiği önceki beyanları hatırlamadığını ve kanalın örgütle bağlantısı olup olmadığına dair bilgisinin olmadığını ifade etti.

AKP'li Biçer'in Oğlu Tanık Olarak Dinlendi

Duruşmada dikkat çeken bir diğer gelişme ise AKP'den milletvekili adayı olan Ayşegül Biçer'in oğlu Mustafa Biçer'in tanık olarak dinlenmesi oldu. Biçer, Sterk TV'ye zorla çıkarıldığını ve kendisine zorla bir yazı okutulduğunu iddia etti. Ayrıca, Sterk TV'nin örgüte bağlı bir kanal olduğunu ve örgüt yöneticilerinin konuşmalarının bu kanalda yayınlandığını öne sürdü.

İddia makamı, eksik hususların giderilmesini talep etti. Mahkeme heyeti ise adli kontrol tedbirinin kaldırılması yönündeki talebi reddetti. Bir sonraki duruşma 18 Eylül'de görülecek.

Ne Olmuştu?

• 8 Haziran 2022'de düzenlenen operasyonlarda 20 gazeteci gözaltına alındı.
• Gözaltına alınanlardan 16'sı tutuklandı.
• Diğer gazeteciler adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
• JİNNEWS Müdürü Safiye Alağaş hakkında hazırlanan iddianame sonrası tahliye edildi.
• Tutuklu diğer gazeteciler de 12 Temmuz 2023'te tahliye edildi.

Diyarbakır'da yaşanan bu gelişmeler, Türkiye'deki basın özgürlüğü ve gazetecilerin çalışma koşulları hakkında yeniden soru işaretleri oluşturdu. Adli kontrol tedbirinin devam etmesi ve dijital materyallerin iade edilmemesi, gazetecilerin mesleki faaliyetlerini sürdürmelerini zorlaştırmakta ve kamuoyunun haber alma hakkını kısıtlamaktadır.