17 Mayıs 2025 Cumartesi

Cem Küçük'ten Deniz Zeyrek'e Şok Sözler: Eşi Erdoğan'ın mı Çalışanı?

Gazeteci Cem Küçük ile Deniz Zeyrek arasında sert bir tartışma yaşandı. Tartışmanın merkezinde, Deniz Zeyrek'in bir köşe yazısında yer alan iddialar ve Cem Küçük'ün bu iddialara verdiği yanıtlar yer alıyor. Cem Küçük, Deniz Zeyrek'i yalan haber yapmakla suçlarken, Zeyrek'in eşinin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın emrinde maaşlı bir devlet memuru olduğunu iddia etti. Bu iddia, sosyal medyada ve kamuoyunda büyük yankı uyandırdı.

İddiaların Kaynağı: Deniz Zeyrek'in Köşe Yazısı

Nefes gazetesi yazarı Deniz Zeyrek, köşe yazısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'na yönelik soruşturmayı yürüten yargı mensubuna tepki gösterdiğini ve yargı mensubunun da "Efendim asıl adamlar firari, onları getirebilirsek siz o zaman görün turpun büyüğünü” dediği iddiasını gündeme getirdi. Zeyrek, bu iddiasıyla soruşturmanın seyrine ve yargı sürecine dikkat çekmeyi amaçladı.

Cem Küçük'ten Sert Yanıt ve Karşı İddia

Cem Küçük, Deniz Zeyrek'in bu iddiasını kesin bir dille yalanladı. Küçük, Zeyrek'i "yalan haberlerle muhalif insanları kandırmakla" suçladı. Küçük'ün açıklamaları şu şekilde:

"Ağır yalan bu haber. Kuyruklu yalan. Bu tür yalan haberlerle Deniz Zeyrek gibiler muhalif insanlarımızı kandırıyorlar, aldatıyorlar. Bugünkü Neo-İttihatçı yeni siyasal rejim gerçeğini, 2016’da kurulmuş ve içinde yaşadığımız ikinci cumhuriyet gerçeğini muhalif yurttaşlarımızdan böyle saklıyorlar."

Cem Küçük, Zeyrek'in eşinin "Tayyip Erdoğan’ın emrinde maaşlı bir devlet memuru, hükümetin bir elemanı" olduğunu iddia ederek tartışmayı farklı bir boyuta taşıdı. Küçük, bu iddiasını desteklemek için Zeyrek'i eşinin durumunu inkar etmeye davet etti.

Tartışmanın Muhtemel Etkileri

Bu tartışma, Türk siyasetinde ve medyasında yeni bir gerilim hattı oluşturabilir. İddiaların doğruluğu ve etkileri önümüzdeki günlerde daha net ortaya çıkacaktır. Tartışmanın tarafları arasındaki gerginliğin artması ve konunun yargıya taşınması da olası senaryolar arasında. Bu olay, Türk medyasının güvenilirliği ve etik ilkeleri konusundaki tartışmaları da yeniden alevlendirebilir.

İlgili Haberler