
Beykoz Belediyesi'nde Milyonluk Vurgun! İhalelerde Neler Döndü?
Beykoz Belediyesi'nde yaşanan usulsüzlük iddiaları gündeme bomba gibi düştü. İstanbul Anadolu 17. Ağır Ceza Mahkemesi, Beykoz Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından gönderilen fezleke sonrası açılan kamu davasında iddianameyi kabul etti. İddialara göre, belediye ihalelerinde danışıklı işlemlerle milyonlarca liralık vurgun yapıldı.
İddianamede Neler Var?
Hazırlanan iddianamede, Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler'in kurduğu örgütsel yapıyla, özel kalem biriminden müdürlüklere kadar birçok alanda usulsüzlük yapıldığı öne sürülüyor. İhaleye fesat karıştırma, görevi kötüye kullanma gibi suçlamalarla karşı karşıya olan şüphelilerin, belediyenin kaynaklarını kendi çıkarları doğrultusunda kullandığı iddia ediliyor.
- İhalelerde usulsüzlük yapılması
- Görevi kötüye kullanma
- Belediye kaynaklarının şahsi çıkarlar için kullanılması
Tutukluluk Kararları ve Duruşma Tarihleri
Mahkemece hazırlanan tensip zaptında, tutuklu şüphelilerden Başkan Alaattin Köseler, Veli Gümüş, Metin Ülgey ve Fidan Gül'ün de aralarında olduğu 14 şüphelinin tutukluluk hallerinin devamına karar verildi. 11 şüpheli ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Yoğun sanık sayısı nedeniyle duruşmaların 2-3-4 Eylül 2025 tarihlerinde yapılması kararlaştırıldı. Gözler şimdi Eylül ayında yapılacak duruşmalara çevrildi.
Belediye Yolsuzlukları Hakkında Genel Bilgi
Belediye yolsuzlukları, dünyanın birçok yerinde görülebilen ve kamu kaynaklarının kötüye kullanılmasıyla sonuçlanan ciddi bir sorundur. Bu tür yolsuzluklar genellikle ihalelerde usulsüzlük, rüşvet, görevi kötüye kullanma ve zimmete para geçirme gibi şekillerde ortaya çıkar. Belediye yolsuzlukları, yerel yönetimlerin şeffaflığını ve hesap verebilirliğini zedeler, kamu hizmetlerinin kalitesini düşürür ve halkın devlete olan güvenini sarsar. Bu nedenle, belediye yolsuzluklarıyla mücadele, iyi yönetişimin sağlanması ve kamu kaynaklarının etkin bir şekilde kullanılması açısından büyük önem taşır.
Beykoz Belediyesi'ndeki bu soruşturma, yerel yönetimlerde şeffaflık ve hesap verebilirliğin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Soruşturmanın sonucunda gerçeklerin ortaya çıkması ve suçluların cezalandırılması, kamu vicdanının rahatlaması açısından büyük önem taşıyor. Bu tür olayların tekrarlanmaması için yerel yönetimlerin daha sıkı denetlenmesi ve şeffaflık ilkelerine uygun hareket etmesi gerekiyor.