İstanbul Beykoz'da yaşanan korkunç olayda, Aysel Karakoç (38),eski sevgilisi Fethi Şancı (35) tarafından vahşice katledildi. Barışma bahanesiyle Aysel'in evine giden Şancı, çıkan tartışma sonucu kadını defalarca bıçaklayarak öldürdü. Bu acı olay, "son görüşme" kavramının ne kadar tehlikeli olabileceğini bir kez daha gözler önüne serdi.

Olay Nasıl Gelişti?

Fethi Şancı, önceki gün saat 20.00 sıralarında, bir süre önce ayrıldığı Aysel Karakoç'un Çubuklu'daki evine gitti. İkilinin barışma amacıyla konuştukları sırada tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesi üzerine Aysel Karakoç binadan dışarı çıktı. Ancak Fethi Şancı, kadının peşini bırakmadı ve onu boğazından, göğsünden ve kasık bölgesinden olmak üzere 5 kez bıçakladı. Olay yerinde ağır yaralanan Aysel Karakoç, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.

Katil Zanlısı Tutuklandı

Olayın ardından kaçan Fethi Şancı, polis ekipleri tarafından kısa sürede yakalandı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Şancı, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Bu vahşi cinayet, toplumda büyük bir infial yarattı ve kadın cinayetlerine karşı tepkileri bir kez daha artırdı.

• Kadın cinayetlerinin önlenmesi için daha etkin önlemler alınmalı.
• Toplumda kadına yönelik şiddetin her türlüsüyle mücadele edilmeli.
• Erkek egemen zihniyetin değişmesi için eğitimler verilmeli.

Kadın Cinayetlerine Karşı Ne Yapılabilir?

Türkiye'de kadın cinayetleri maalesef giderek artan bir sorun haline geldi. Bu sorunun çözümü için devlet, sivil toplum kuruluşları ve bireyler olarak hepimize büyük sorumluluklar düşüyor. Öncelikle, kadına yönelik şiddetin her türlüsüne karşı sıfır tolerans gösterilmeli ve bu konuda farkındalık yaratılmalı. Eğitim sisteminde toplumsal cinsiyet eşitliği dersleri verilmeli ve erkek çocuklarına kadınlara saygı duymaları öğretilmeli. Ayrıca, şiddet mağduru kadınlara yönelik destek mekanizmaları güçlendirilmeli ve bu kadınların korunması için gerekli tüm önlemler alınmalı.

Aysel Karakoç'un feci ölümü, kadın cinayetlerinin ne kadar acı sonuçlar doğurabileceğini bir kez daha gösterdi. Bu tür olayların bir daha yaşanmaması için hep birlikte mücadele etmeli ve kadınların güvenli bir şekilde yaşayabileceği bir toplum inşa etmeliyiz. Unutmayalım ki, kadın cinayetleri insanlık suçudur.