
AYM'den Emsal Karar: Zorla Tükürük İşkencesine Dur Dedi!
Anayasa Mahkemesi (AYM),Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi'nde hemşire Esin Kavruk'tan zorla tükürük örneği alınması olayında emsal bir karara imza attı. AYM, bu durumu "insan haysiyetiyle bağdaşmayan muamele yasağının" ihlali olarak değerlendirdi ve Kavruk'a 100 bin TL manevi tazminat ödenmesine hükmetti. Bu karar, benzer uygulamalara karşı önemli bir yargısal dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.
AYM'nin İhlal Kararı ve Gerekçeleri
AYM, Esin Kavruk'un başvurusunu değerlendirirken, Anayasa'nın 17. maddesinde güvence altına alınan "insan haysiyetiyle bağdaşmayan muamele yasağının" hem maddi hem de usul yönlerinden ihlal edildiğine oybirliğiyle karar verdi. Kararda, tükürük örneği alınması işleminin gerekçesinin yetersiz olduğu, müdahalenin tıbbi gözetim olmadan polisler tarafından yapıldığı, işlem sırasında başvurucunun yaralandığı ve olay hakkında etkili bir soruşturma yürütülmediği vurgulandı.
Mahkemenin bu kararı almasında etkili olan faktörler şöyle sıralanabilir:
- Tükürük örneği alınması için yeterli gerekçe sunulmaması
- İşlemin tıbbi gözetim olmaksızın gerçekleştirilmesi
- Başvurucunun işlem sırasında yaralanması
- Olayla ilgili etkili bir soruşturma yürütülmemesi
Olayın Geçmişi ve Yaşananlar
Esin Kavruk, 2019 yılında sosyal medya hesabından yaptığı "savaşa hayır" paylaşımı nedeniyle gözaltına alınmış ve tutuklanmıştı. Hakkında "örgüt propagandası" suçlamasıyla dava açılmıştı. Mahkeme kararıyla Kavruk'tan kan, saç, tırnak veya tükürük örneği alınmasına karar verildi. Kavruk'un rızası olmamasına rağmen, 28 Kasım 2019 sabahı cezaevinde yaklaşık 100 kişilik "robocop" ekibi eşliğinde baskın yapıldı. Kavruk ve diğer kadınlar darp edilerek koğuşlardan çıkarıldı ve zorla tükürük örneği alındı. Avukat Gülizar Tuncer'in aktardığına göre, Kavruk bu süreçte ağır işkence gördü.
Avukat Tuncer: "Tarihi Bir Kazanım"
Esin Kavruk’un avukatı Gülizar Tuncer, AYM kararını "zorla tükürük örneği alınması, rızaya aykırı bedensel muayene ve aleyhe delil yasağı" açısından tarihi bir içtihat olarak değerlendirdi. Tuncer, "Bu sadece Esin Kavruk’un değil, aynı dönemde benzer şekilde işkenceye maruz kalan pek çok kişinin, aralarında ÇHD’li avukatların da bulunduğu onlarca tutuklunun adalet arayışının bir sonucudur. AYM, hem maddi hem de usul yönünden ihlal tespiti yaparak bu uygulamaların hukuksuzluğunu açık biçimde ortaya koydu" dedi.
Tuncer, kararın emsal niteliğine dikkat çekerek şunları söyledi:
"Polis tükürük örneği alamaz. Bu tür tıbbi işlemler yalnızca hekim gözetiminde ve rızaya dayalı biçimde yapılabilir. Rızası olmadan yapılan müdahale, hem işkence suçu hem de kişisel verilerin hukuka aykırı kaydı anlamına gelir. AYM’nin kararı, Türkiye’de benzer uygulamalara karşı önemli bir yargısal dönüm noktasıdır."
Kararın Sonuçları ve Etkileri
AYM'nin bu emsal kararı, ceza soruşturmalarında rızaya dayalı olmayan beden muayenesi ve zorla delil üretme uygulamalarına karşı önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Karar, devlet görevlilerinin "delil toplama" adı altında bedensel bütünlüğe yönelik zorlayıcı müdahalelerde bulunamayacağını, bu tür işlemlerin ancak tıbbi denetim altında, orantılı ve rızaya dayalı biçimde yapılabileceğini vurguluyor. Bu karar, gelecekte benzer durumların yaşanmasının önüne geçilmesi açısından büyük önem taşıyor ve insan hakları ihlallerine karşı bir güvence oluşturuyor.