Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) iptal ettiği bazı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) düzenlemeleri, iktidar tarafından hazırlanan üç ayrı torba yasa teklifiyle yeniden Meclis gündemine taşınıyor. Toplamda 80 maddeyi içeren bu teklifler, özellikle kültür ve tabiat varlıklarının korunması konusunda önemli değişiklikler öngörüyor. Peki, bu torba yasalar neler içeriyor ve AYM'nin iptal gerekçeleri nasıl aşılmaya çalışılıyor?

Torba Yasa Tekliflerinin İçeriği

İktidarın Meclis'e sunduğu torba yasa teklifleri, çeşitli alanlarda düzenlemeler içeriyor. Ancak en dikkat çekici olanı, AYM tarafından iptal edilen bazı KHK hükümlerinin yeniden yasalaştırılması girişimi. Bu kapsamda, özellikle kültür ve tabiat varlıklarının korunması konusundaki yetkilerin Cumhurbaşkanlığı ve TBMM'ye devredilmesi planlanıyor. Bu durum, söz konusu varlıkların korunmasında daha merkezi bir yaklaşımın benimsenmesi anlamına geliyor. Torba yasa tekliflerinde yer alan bazı önemli başlıklar şu şekilde:

• Kültür ve tabiat varlıklarının korunması yetkisinin Cumhurbaşkanlığı ve TBMM'ye devri
• Bazı kamu kurum ve kuruluşlarının yeniden yapılandırılması
• Vergi ve harçlarla ilgili düzenlemeler
• Çeşitli sektörlere yönelik teşvik ve destekler

Bu maddeler, Meclis'te detaylı bir şekilde görüşülecek ve oylanacak. Ancak, AYM'nin iptal gerekçelerinin dikkate alınıp alınmadığı ve düzenlemelerin Anayasa'ya uygunluğu tartışma konusu olmaya devam ediyor.

AYM'nin İptal Gerekçeleri ve Yeni Düzenlemeler

AYM, daha önce iptal ettiği KHK hükümlerinde, özellikle yasama yetkisinin devredilemezliği ve hukuk devleti ilkelerine aykırılık gibi gerekçeler öne sürmüştü. İktidarın yeni torba yasa tekliflerinde, bu gerekçeleri aşmaya yönelik bazı düzenlemeler yaptığı belirtiliyor. Örneğin, daha önce KHK ile yapılan bazı düzenlemelerin, şimdi yasa yoluyla yapılması ve TBMM'nin yetkisinin güçlendirilmesi hedefleniyor. Ancak, bu düzenlemelerin AYM'nin itirazlarını tamamen ortadan kaldırıp kaldırmayacağı henüz net değil. Konuyla ilgili hukukçular, düzenlemelerin Anayasa'ya uygunluğu konusunda farklı görüşler belirtiyor.

Bu noktada, Anayasa'nın 123. maddesi devreye giriyor. Bu madde, idarenin kuruluş ve görevleriyle bir bütün olduğunu ve kanunla düzenleneceğini belirtir. Ancak, KHK'lar ile yapılan düzenlemelerde, bu kanunilik ilkesinin ihlal edildiği ve TBMM'nin yetkisinin gasp edildiği yönünde eleştiriler bulunmaktadır. Yeni torba yasa teklifleriyle, bu eleştirilerin önüne geçilmeye çalışıldığı ifade ediliyor.

Torba Yasaların Muhtemel Etkileri

Torba yasa tekliflerinin yasalaşması halinde, özellikle kültür ve tabiat varlıklarının korunması konusunda önemli değişiklikler yaşanması bekleniyor. Yetkilerin Cumhurbaşkanlığı ve TBMM'ye devredilmesiyle, bu varlıkların korunmasında daha merkezi bir yaklaşım benimsenmesi ve kararların daha hızlı alınması hedefleniyor. Ancak, bu durumun yerel yönetimlerin ve sivil toplum kuruluşlarının rolünü azaltabileceği ve daha az katılımcı bir süreç izlenebileceği yönünde endişeler de bulunuyor. Ayrıca, vergi ve harçlarla ilgili düzenlemelerin, ekonomik hayata etkileri de yakından takip edilecek. Torba yasaların içeriği ve etkileri, önümüzdeki günlerde Meclis'te yapılacak görüşmelerde daha da netleşecek.

Sonuç olarak, AYM'nin iptal ettiği KHK hükümlerinin yeniden yasalaştırılması girişimi, hukuk devleti ilkesi ve yasama yetkisinin devredilemezliği gibi önemli tartışmaları beraberinde getiriyor. Torba yasa tekliflerinin Meclis'ten geçip geçmeyeceği ve yasalaşması halinde ne gibi etkiler yaratacağı, önümüzdeki günlerde kamuoyunun yakından takip edeceği bir konu olacak.