Adana'da yaşayan vatandaşlar, hiç beklemedikleri bir sorunla karşı karşıyalar. İddialara göre, Adana Büyükşehir Belediyesi'nin Sosyal Güvenlik Kurumu'na (SGK) olan borcu nedeniyle, tapulu arazileri üzerindeki evlerinden çıkarılmak isteniyorlar. Bu durum, Adana'nın en eski yerleşim yerlerinden olan Seyhan ilçesi Cemalpaşa Mahallesi'nde yaşayan vatandaşları derinden etkiledi ve mağduriyetlerine yol açtı.
Evler SGK'ya mı Devrediliyor?
Cemalpaşa Mahallesi'nde 15420 ada ve 6 parselde oturan 9 vatandaş, evlerinin yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya. İddialara göre, CHP'li Adana Büyükşehir Belediyesi İmar ve Şehircilik Dairesi Başkanlığı, SGK'ya olan borçları karşılığında belirtilen ada ve parseli SGK'ya devretmek istiyor. Ancak bu ada ve parselde evler olduğu için, evlerin yıkılması gündeme geldi. Vatandaşlar, bu duruma büyük tepki göstererek mağduriyetlerini dile getirdiler.
Vatandaşlar, tapulu arazilerinde bulunan evlerinin, belediyenin borcu yüzünden ellerinden alınmasına karşı çıkıyorlar. Bu durumun, Anayasa'ya aykırı olduğunu ve mülkiyet haklarının ihlal edildiğini savunuyorlar. Ayrıca, yıllardır yaşadıkları evlerinden çıkarılmanın, kendileri ve aileleri için büyük bir travma yaratacağını belirtiyorlar.
Konuyla ilgili olarak belediye yetkililerinden henüz resmi bir açıklama yapılmadı. Ancak vatandaşlar, haklarını sonuna kadar arayacaklarını ve evlerinden çıkarılmamak için her türlü yasal yola başvuracaklarını ifade ediyorlar. Bu süreçte, sivil toplum kuruluşlarından ve kamuoyundan destek bekliyorlar.
Vatandaşlar Ne Yapacak?
Mağdur vatandaşlar, yaşadıkları durumu protesto etmek ve seslerini duyurmak için çeşitli eylemler düzenlediler. Ellerinde pankartlarla belediye binası önünde toplanan vatandaşlar, "Evlerimizi vermeyeceğiz!", "Belediye borcunu ödesin, bizi mağdur etmesin!" şeklinde sloganlar attılar. Ayrıca, sosyal medya üzerinden de bir kampanya başlatarak, yaşadıkları mağduriyeti kamuoyuna duyurmaya çalıştılar.
Vatandaşların talepleri şu şekilde:
- Belediyenin SGK ile olan borcunu ödemesi,
- Evlerinin SGK'ya devredilmemesi,
- Mağduriyetlerinin giderilmesi,
- Yetkililerden konuyla ilgili açıklama yapılması.
Vatandaşlar, bu taleplerinin karşılanmaması durumunda, yasal yollara başvuracaklarını ve haklarını sonuna kadar savunacaklarını belirtiyorlar. Bu süreçte, kamuoyunun ve yetkililerin desteğini bekliyorlar.
Hukuki Süreç Nasıl İşleyecek?
Vatandaşların evlerinden çıkarılma tehlikesiyle karşı karşıya kalması, beraberinde bir dizi hukuki soruyu da getiriyor. Öncelikle, belediyenin SGK'ya olan borcu nedeniyle vatandaşların tapulu arazilerine el konulması, mülkiyet hakkının ihlali anlamına geliyor mu? Bu sorunun cevabı, Anayasa Mahkemesi'nin ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin içtihatlarına göre belirlenecek.
Ayrıca, belediyenin bu kararı alırken, vatandaşların menfaatlerini yeterince gözetip gözetmediği de önemli bir tartışma konusu. Hukukçulara göre, belediyenin bu kararı alırken, "kamu yararı" ilkesine uygun davranması gerekiyor. Ancak, vatandaşların evlerinden çıkarılması, kamu yararı ile bağdaşıyor mu? Bu sorunun cevabı da, yargı sürecinde netleşecek.
Vatandaşlar, bu hukuki süreçte, avukatlar aracılığıyla haklarını savunacaklar. Öncelikle, belediyenin kararının iptali için idare mahkemesine başvuracaklar. Daha sonra, Anayasa Mahkemesi'ne ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne kadar gitme hakları bulunuyor. Bu süreçte, hukukçuların ve sivil toplum kuruluşlarının desteği, vatandaşlar için büyük önem taşıyor.
Adana'da yaşanan bu olay, belediyelerin mali sorunlarının, vatandaşların yaşamlarını nasıl etkileyebileceğini gösteren çarpıcı bir örnek teşkil ediyor. Umuyoruz ki, yetkililer bu soruna en kısa sürede çözüm bulur ve vatandaşların mağduriyeti giderilir. Aksi takdirde, bu olay, Türkiye'deki diğer belediyeler için de kötü bir emsal teşkil edebilir.