Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Çin Başbakanı Li Çiang ile yaptığı telefon görüşmesinde, ABD Başkanı Donald Trump'ın duyurduğu yeni gümrük tarifelerinin yol açtığı sorunlara müzakere yoluyla çözüm bulunması çağrısında bulundu. Bu çağrı, küresel ticaretin geleceği açısından büyük önem taşıyor.
AB'nin Müzakere Çağrısının Detayları
AB Komisyonu'ndan yapılan yazılı açıklamaya göre, Ursula von der Leyen ve Başbakan Li, telefon görüşmesinde ikili ve küresel gelişmeleri ele aldı. Von der Leyen, küresel ekonomi için istikrar ve öngörülebilirliğin "hayati önem" taşıdığını belirtti. Ayrıca, ABD'nin yeni gümrük tarifelerinin neden olduğu "geniş çaplı kesintilere cevaben", Avrupa ve Çin'in serbest, adil ve eşit bir ticaret sistemini destekleme sorumluluğu olduğunu vurguladı.
Von der Leyen, tarifelerin yol açtığı sorunlara müzakere yoluyla çözüm bulunması çağrısında bulunarak, gerilimin daha da tırmanmasının önlenmesi gerektiğini ifade etti. Özellikle küresel kapasite fazlalığından etkilenen sektörlerde, gümrük tarifelerinin neden olacağı olası ticaret sapmasının ele alınmasında Çin'in "kritik rolüne" dikkat çekti. İkili ticari ilişkilerin yeniden dengelenmesi ve Avrupalı işletmelerin Çin pazarına daha iyi erişiminin sağlanması için yapısal çözümlerin "aciliyetine" işaret etti.
Görüşmede liderler, olası ticaret sapmalarının izlenmesi ve her türlü gelişmenin gerektiği şekilde ele alınmasını sağlayacak bir mekanizmanın kurulması konusunu da masaya yatırdı. Ukrayna'da "adil ve kalıcı barışın" sağlanması adına AB'nin desteğini teyit eden von der Leyen, Çin'i barış sürecine "anlamlı şekilde" katkıda bulunmak üzere çabalarını yoğunlaştırmaya davet etti.
ABD ve Çin Arasındaki Ticaret Gerginliği
ABD'nin uyguladığı "karşılıklı tarifeler" ve Çin'in buna verdiği tepki, uzun süredir küresel ekonomiyi tehdit ediyor. Trump, ABD'ye ithal edilen tüm ürünlere ek gümrük vergileri getiren kararnameyi imzalamıştı. Washington yönetimi, Çin'e yüzde 10 baz tarifeye ilave olarak yüzde 24 "karşılıklı tarife" olmak üzere toplamda yüzde 34 ek gümrük tarifesi getirilmesine karar vermişti. Çin, bu tarife artışlarına aynı oranda ek tarife uygulayarak karşılık vermişti.
Pekin yönetimi, ayrıca Dünya Ticaret Örgütü'nde ABD aleyhine dava açmış, bazı nadir toprak elementlerinin ihracatına kısıtlama getirmiş ve ABD şirketlerine yönelik yaptırımlar açıklamıştı. Trump da buna karşılık Çin'in, karşılıklı tarifelere misilleme olarak getirdiği yüzde 34 ek tarife artışını geri çekmediği takdirde yüzde 50 ek tarife daha getireceğini ve Çin ile planlanan görüşmeleri iptal edeceğini açıklamıştı. Çin, bu tehdide karşı geri adım atmayacağını ve haklarını korumak için kararlı tedbirler alacağını bildirmişti.
Ticaret Savaşının Olası Sonuçları ve AB'nin Rolü
Bu ticaret savaşının tırmanması, küresel ekonomide belirsizliği artırabilir ve tedarik zincirlerini olumsuz etkileyebilir. AB'nin bu süreçte müzakere çağrısında bulunması, gerginliği azaltma ve tarafları bir araya getirme çabası olarak değerlendirilebilir. Avrupa Birliği, serbest ticaretin ve uluslararası işbirliğinin önemini vurgulayarak, küresel ekonomik istikrarın korunmasına katkıda bulunmayı hedefliyor.
AB'nin Çin'e yaptığı müzakere çağrısı, küresel ticaretin geleceği için kritik bir adım olabilir. Tarafların diyalog yoluyla sorunları çözmesi, ticaret savaşının olumsuz etkilerini en aza indirebilir ve dünya ekonomisinin daha istikrarlı bir zeminde ilerlemesine yardımcı olabilir. Ancak, ABD ve Çin arasındaki gerginliğin devam etmesi durumunda, küresel ekonomide daha büyük sorunlar yaşanması kaçınılmaz olabilir.