Erzurum'da yaşayan 84 yaşındaki Hilmi Şehitoğlu, azmiyle herkese örnek oluyor. 71 yaşında Arapça öğrenerek Kuran'ı Kerim'i hat sanatı ile baştan sona yazan Şehitoğlu, bu eserini torunlarına manevi bir miras olarak bırakmanın mutluluğunu yaşıyor. Bu ilham verici hikaye, öğrenmenin yaşı olmadığını ve manevi değerlerin gelecek nesillere aktarılmasının önemini vurguluyor.

Hilmi Dede'nin Azmi ve Kuran Aşkı

Hilmi Şehitoğlu'nun hayatı, öğrenme ve kendini geliştirme yolculuğu ile dolu. Erzurum'un Tortum ilçesinde her gün 10 kilometre yürüyerek gittiği köy okulundan sonra, 1966'da Ankara Üniversitesi İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi'ni başarıyla tamamladı. Kitapları hayatının merkezinden hiç çıkarmayan Şehitoğlu, emekli olduktan sonra da okumaya devam ederek Osmanlıca kursuna başladı. İşte bu kursta hat sanatına ilgi duymaya başladı ve Kuran'ı Kerim'i yazma fikri doğdu.

Şehitoğlu, bu süreci şöyle anlatıyor: "70 yaşından sonra Arabi yazıları okumaya ve yazmaya başladım. Yazdığım şekli güzel olduğunu söylediler. Rahmetli eşim teşvik etti ve içimde bir şey oldu. Acaba olabilir mi? Kur'an-ı Kerim'i yazabilir miyim diye bir arzu doğdu. Basit sureleri yazmaya başladım."

• 71 yaşında Arapça öğrenmeye başladı.
• Osmanlıca kursuna katıldı.
• Hat sanatına ilgi duydu.
• Kuran'ı Kerim'i yazmaya karar verdi.

6 Yılda Tamamlanan Kutsal Miras

"Evlatlarıma bıraktığım en kutsal miras" olarak nitelendirdiği Kuran'ı Kerim'i yazmak için kolları sıvayan Hilmi Şehitoğlu, 6 yıl boyunca gece gündüz demeden çalıştı. Bu çalışmasını hem bir ibadet hem de gelecek nesillere ışık tutacak bir armağan olarak gördü. Bu süreçte en büyük motivasyon kaynağı, geleceğe kalıcı bir eser bırakma düşüncesi oldu.

Şehitoğlu, duygularını şu sözlerle ifade ediyor: "Sonsuza kadar devam edecek bir manevi bir miras bıraktım. Üç çocuğun üçüne de birer tane baskı olarak verdim, orijinali bende. Okuyorum, hatim ediyorum, onunla huzur buluyorum. Bu benim en büyük mutluluğum ve huzurum oldu."

Manevi Mirasın Önemi

Hilmi Şehitoğlu'nun hikayesi, maddi değerlerin ötesinde manevi mirasın önemini vurguluyor. Kuran'ı Kerim'i hat sanatı ile yazarak torunlarına eşsiz bir hediye bırakan Şehitoğlu, aynı zamanda gelecek nesillere de ilham kaynağı oluyor. Bu örnek davranış, manevi değerlerin yaşatılması ve gelecek kuşaklara aktarılması konusunda farkındalık yaratıyor.

Bu anlamlı miras, sadece bir Kuran nüshası değil, aynı zamanda bir dedenin torunlarına olan sevgisinin, azminin ve maneviyatının bir sembolü. Hilmi Şehitoğlu'nun bu örnek davranışı, hepimize ilham vermeli ve bizleri de kendi manevi mirasımızı oluşturmaya teşvik etmeli.