Hatay'ın tarımsal üretim merkezi olan Yarseli Barajı'nda su seviyesindeki düşüş alarm veriyor. Barajın doluluk oranı, Nisan ayında %44,5 iken, son ölçümlerde %12,7'ye kadar geriledi. Bu durum, bölgedeki tarım arazileri ve su kaynakları için ciddi bir tehdit oluşturuyor.

Yarseli Barajı Neden Kuruyor?

Yarseli Barajı'ndaki su seviyesinin düşmesinin temel nedenleri arasında kuraklık, aşırı su tüketimi ve yanlış sulama teknikleri yer alıyor. Son yıllarda yaşanan iklim değişiklikleri ve yağışlardaki azalma, barajın beslenmesini olumsuz etkiliyor. Ayrıca, bölgedeki tarım arazilerinde kullanılan vahşi sulama yöntemleri de su kaynaklarının hızla tükenmesine yol açıyor.

• Kuraklık ve İklim Değişikliği
• Aşırı Su Tüketimi
• Yanlış Sulama Teknikleri

Barajın 55 milyon metreküplük kapasitesi, Antakya ve Altınözü ilçelerindeki yaklaşık 100 bin dekar tarım arazisinin sulanması için hayati önem taşıyor. Ancak mevcut su seviyesiyle, bu arazilerin sulanması giderek zorlaşıyor. Çiftçiler, ürünlerini sulamakta zorlanırken, gelecekteki hasatlar için endişe duyuyor.

Çözüm Önerileri Neler?

Yarseli Barajı'ndaki su seviyesinin yükseltilmesi ve su kaynaklarının korunması için acil önlemler alınması gerekiyor. Bu kapsamda, aşağıdaki adımlar atılabilir:

• Damla sulama ve yağmurlama gibi modern sulama tekniklerinin yaygınlaştırılması
• Su tasarrufu bilincinin artırılması için eğitimler düzenlenmesi
• Alternatif su kaynaklarının (örneğin, arıtılmış atık su) kullanılması
• Yağmur hasadı projelerinin desteklenmesi
• Baraj havzasındaki ağaçlandırma çalışmalarının hızlandırılması

Bu önlemlerin alınmasıyla birlikte, Yarseli Barajı'ndaki su seviyesi yeniden yükseltilebilir ve bölgedeki tarım arazilerinin geleceği güvence altına alınabilir.

Hatay'ı Bekleyen Tehlike

Yarseli Barajı'ndaki su seviyesinin düşmesi, Hatay için ciddi bir ekonomik ve sosyal sorun teşkil ediyor. Tarımsal üretimin azalması, çiftçilerin gelir kaybına uğramasına ve işsizliğin artmasına neden olabilir. Ayrıca, su kıtlığı, halk sağlığını da olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle, yetkililerin ve ilgili kurumların bir araya gelerek, soruna kalıcı çözümler bulması gerekiyor. Aksi takdirde, Hatay'ı susuz bir gelecek bekliyor olabilir.