
Unutma! Tarih Tekerrürden İbarettir!
İnsanların doğasında çeşitli huylar bulunur. Ahlaklı olmak, merhamet göstermek, zorbalık yapmak, şefkat duymak, sadist eğilimler sergilemek ve kin beslemek bunlardan sadece birkaçıdır. Bir ülkeyi ele geçirme arzusu, hile ve entrika ile maskelenebilir. Bu süreçte zenginleşebilir, büyüyebilir ve etrafınıza yayılabilirsiniz. Ancak unutulmamalıdır ki, aynı olaylar bir gün sizin de başınıza gelebilir.
Yağma Birkaç Günlüktür, Vicdan Ömürlük
Yağma, kısa süreli bir eylemdir. Ya yaparsınız ya da yaptırırsınız. Ancak sonunda, yaptığınız eylemlere dönüp baktığınızda şaşkınlığınızı gizleyemezsiniz. Amaç, aracı meşru kılar. Bu nedenle, hedefinize ulaşmak için yalan söylemeye başvurursunuz. Bu yalanı tekrar tekrar dile getirdiğinizde, ona inananların sayısı artar. Zamanla, sadece etrafınızdakileri inandırmakla kalmaz, aynı zamanda kendiniz de bu yalana inanmaya başlarsınız.
Bir aslanın geyik yavrusunu yediğinde, onu zorbalıkla suçlayamazsınız. Çünkü aslanın ahlak anlayışı yoktur. İnsanlar ise doğru ile yanlışı ayırt etme yeteneğine sahiptir. Hayvanlar genellikle hayatta kalma, sosyal uyum veya ödül-ceza sistemlerine göre hareket ederler. Bu nedenle, hayvanların davranışları bilinçli bir ahlaki tercihten ziyade, doğuştan gelen içgüdülerden kaynaklanır.
Savaş ortamlarında da benzer durumlar yaşanabilir. İnsanlardaki ahlak duygusu zayıflayabilir; şiddet, korku ve çıkar çatışmaları vicdanı bastırabilir. Bu durumda insanlar, normalde asla yapmayacakları eylemlerde bulunabilirler ve ahlak anlayışları yok olabilir.
Ahlakı Kaybetmemek
Cezaevinden çıkan iki arkadaştan birinin çimenlere ve ekinlere basması üzerine, diğeri onu uyarır. "Yürürken çimleri ve ekinleri eziyorsun, dikkat et" der. Diğeri ise şu cevabı verir: "Bana kimse acımadı, ben niye acıyayım?" Cezaevinden çıkan kişi, gördüğü zulüm nedeniyle başkalarına ve hatta doğaya karşı duyarsızlaşmıştır. Ancak diğer arkadaşı, insanın ne yaşamış olursa olsun merhametini kaybetmemesi gerektiğini hatırlatır.
- Ahlaki değerleri terk etmemek önemlidir.
- Yaşamın bedeli yaşatmaktır.
- Bu sözü unutmamalı ve yaşatmalıyız.
Unutmayalım ve unutturmayalım!
Savaşların ve zorlu yaşam koşullarının insanları nasıl etkilediğini, ahlaki değerlerin nasıl yıprandığını ve merhametin nasıl unutulabildiğini gördük. Ancak tüm olumsuzluklara rağmen, vicdanını kaybetmeyen, ahlaki değerlerine sahip çıkan ve başkalarına yardım etmeyi ilke edinen insanların varlığı, insanlığa olan umudumuzu korumamızı sağlıyor. Unutmamalıyız ki, yaşamın gerçek bedeli yaşatmaktır ve bu ilkeyi her zaman aklımızda tutmalıyız.