Türkiye'de kadın cinayetleri giderek artan bir sorun olmaya devam ediyor. Kadınların yaşam hakları ellerinden alınırken, şiddet sarmalı her geçen gün daha da derinleşiyor. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'nun (KCDP) 2025 yılının ilk altı ayına ilişkin açıkladığı rapor, durumun vahametini bir kez daha gözler önüne serdi. Peki, bu korkunç tabloyu değiştirmek için neler yapılmalı?

2025'in İlk Yarısında Korkunç Rakamlar

KCDP'nin verilerine göre, 2025 yılının ilk altı ayında Türkiye'de 136 kadın cinayeti işlendi. Ne yazık ki, bu sadece buzdağının görünen kısmı. Aynı dönemde 145 kadın ise şüpheli bir şekilde ölü bulundu. Bu rakamlar, kadınların sadece fiziksel şiddete maruz kalmadığını, aynı zamanda sistematik bir tehdit altında yaşadığını gösteriyor. Kadınların yanında bulunan çocukları ve yakınları da bu şiddetten nasibini alarak ya öldürüldü ya da yaralandı.

Erkek şiddetine dayalı ölü ve yaralı sayısı, açıklananın çok daha üzerinde. Bu vahşeti önlemek için acil adımlar atılması gerekiyor. Aksi takdirde, bu sayılar daha da artacak ve önüne geçmek daha da zorlaşacaktır.

Kadınların Ortak Hikayesi: Özgürlük ve Bağımsızlık İsteği

Erkeklerden şiddet gören kadınların hikayeleri birbirine çok benziyor. Kadınlar, kendi kararlarını kendileri vermek, yaşam tarzlarına müdahale edilmesini kabul etmemek ve özgürce yaşamak istiyorlar. Ancak bu istekleri, bazı erkekler tarafından bir tehdit olarak algılanıyor ve sonuçları çoğu zaman трагический oluyor. Kadın cinayetleri arttıkça, bu duruma karşı çıkan sesler de çoğalıyor ve yükseliyor.

Kadınların talepleri net: Yaşam haklarının korunması ve özgür bir yaşam sürdürebilmek. Bu yolda atılacak adımların yeterli olması bekleniyor. Ancak kadınların mücadelesi sadece erkek zulmüyle sınırlı değil. Haklarını ararken çeşitli engellerle karşılaşıyorlar, coplanıyorlar ve dilekçe verirken sorunlarla boğuşuyorlar.

• Şiddete maruz kalan kadınların korunması için daha etkin mekanizmalar oluşturulmalı.
• Kadınların ekonomik olarak güçlenmesi desteklenmeli.
• Toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda farkındalık çalışmaları artırılmalı.
• Şiddet uygulayanlara yönelik caydırıcı cezalar uygulanmalı.

Birlik Olmanın Önemi

Kadınların bu mücadelesinde birlik olmak, sorunların çözümü için en önemli şartlardan biri. Maalesef, birçok konuda işbirliği yapmak mümkün olmuyor. Eğer birlik olunursa, beraber hareket edilirse ve gönül bağı kurulursa, sorunlar daha kolay çözülür. Aksi halde, iş işten geçer ve çözümler mazide kalır.

Bu nedenle, herkesin bu sorunun çözümü için elinden geleni yapması ve gayret göstermesi gerekiyor. Kadın cinayetleri son bulmalı ve kadınlar, yaşam hakları ellerinden alınmadan, özgür ve serbest bir hayat sürmelidir.

Kadın cinayetlerinin son bulması, sadece kadınların değil, tüm toplumun huzuru ve refahı için hayati önem taşıyor. Unutmayalım ki, güçlü kadınlar güçlü bir toplum demektir.