TEMA Vakfı, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) görüşülmesi beklenen "Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi"ne yönelik sert bir açıklama yayınladı. Vakıf, söz konusu yasa teklifinin sadece çevresel değil, aynı zamanda sosyal ve hukuki açılardan da ciddi tehditler barındırdığını vurgulayarak, yasalaşması durumunda doğal varlıkların, tarım arazilerinin ve su kaynaklarının telafisi mümkün olmayan zararlar göreceğini belirtti.

TEMA'nın Endişeleri Neler?

TEMA Vakfı, yaptığı açıklamada yasa teklifinin özellikle aşağıdaki konularda büyük endişe yarattığını ifade etti:

• Korunan Alanların Statüsü: Yasa teklifi, korunan alanların madencilik faaliyetlerine açılmasının önünü açarak, bu alanların ekolojik bütünlüğünü bozma riski taşıyor.
• Tarım Arazilerinin Geleceği: Madencilik faaliyetleri için tarım arazilerinin kullanımının serbest bırakılması, gıda güvenliğini tehdit edebilir ve çiftçilerin geçim kaynaklarını olumsuz etkileyebilir.
• Su Kaynaklarının Korunması: Madencilik faaliyetleri sırasında su kaynaklarının kirlenmesi veya yok olması, hem insan sağlığı hem de ekosistemler için ciddi sonuçlar doğurabilir.

Vakıf yetkilileri, yasa teklifinin mevcut haliyle yasalaşması durumunda, Türkiye'nin doğal zenginliklerinin geri dönülemez bir şekilde tahrip olacağını ve gelecek nesillerin bu kaynaklardan faydalanma imkanının ortadan kalkacağını savunuyor.

Yasa Teklifinin Muhtemel Sonuçları

Maden Kanunu'nda yapılması planlanan değişikliklerin, çevre üzerindeki potansiyel etkileri oldukça geniş kapsamlı olabilir. Bu etkiler, sadece yerel düzeyde kalmayıp, bölgesel ve hatta küresel ölçekte sonuçlar doğurabilir. Örneğin, ormanlık alanların madencilik faaliyetlerine açılması, biyoçeşitliliğin azalmasına ve karbon emisyonlarının artmasına neden olabilir. Aynı şekilde, su kaynaklarının kirlenmesi, sadece yerel halkın sağlığını tehdit etmekle kalmayıp, sulak alanların ve diğer sucul ekosistemlerin de zarar görmesine yol açabilir.

Bu tür çevresel değişikliklerin, ekonomik ve sosyal etkileri de göz ardı edilemez. Tarım arazilerinin kaybedilmesi, gıda üretimini azaltabilir ve kırsal bölgelerde yaşayan insanların geçim kaynaklarını olumsuz etkileyebilir. Turizm gelirleri de, doğal güzelliklerin tahrip olmasıyla birlikte düşebilir. Tüm bu faktörler, toplumun genel refahını ve yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyebilir.

TEMA'nın Çağrısı

TEMA Vakfı, yetkililere ve kamuoyuna şu çağrıda bulundu: "Bu yasa teklifinin, çevresel, sosyal ve hukuki etkileri dikkate alınarak yeniden değerlendirilmesi ve doğal varlıklarımızın korunması için gerekli önlemlerin alınması gerekmektedir." Vakıf, yasa teklifinin yasalaşması halinde, doğal varlıkların korunması için her türlü hukuki mücadeleyi vereceklerini de sözlerine ekledi.

Sonuç olarak, TEMA Vakfı'nın Maden Yasası'na yönelik bu sert uyarısı, Türkiye'nin doğal zenginliklerinin korunması ve gelecek nesillere aktarılması için ne kadar kritik bir öneme sahip olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Yasa teklifinin çevre üzerindeki potansiyel etkileri dikkate alınarak, daha sürdürülebilir ve doğa dostu bir yaklaşım benimsenmesi, hem çevremizin korunması hem de toplumun refahı için hayati önem taşıyor.