Dünya Sıtma Günü vesilesiyle, bu tehlikeli hastalıkla ilgili farkındalığı artırmak ve küresel mücadeleye dikkat çekmek amaçlanıyor. Sıtma, tarih boyunca milyonlarca insanın ölümüne neden olmuş ve günümüzde hala önemli bir halk sağlığı sorunu olmaya devam ediyor. Özellikle Afrika kıtasında yaygın olan bu hastalık, her yıl binlerce insanın hayatını kaybetmesine yol açıyor.
Sıtma: Tarihsel Bir Bakış
Sıtma hastalığının ilk belirtileri Antik Mısırlılar tarafından tespit edilmiştir. MÖ 460-370 yılları arasında Hipokrat, bataklık bölgelerde yaşayan insanlarda görülen tekrarlayan ateş ve dalak büyüklüğü gibi semptomları fark ederek, bu hastalığın farklı türleri olabileceğini belirtmiştir. Hastalığın etkeni bilinmeden önce, bataklık ve sulak alanlarda sıkça görülmesi nedeniyle, bataklıklardan yayılan zehirli gazların solunmasıyla oluştuğu düşünülmekteydi. Bu nedenle, insanlar geceleri evlerini kapatarak hastalıktan korunmaya çalışırlardı.
İtalyan Hekim Francesco Torti, hastalığa İtalyancadaki "mala" (kötü) ve "aria" (hava) kelimelerini birleştirerek "malaria" adını vermiştir. Tarih boyunca sıtma salgınları büyük yıkımlara neden olmuştur. Örneğin, Rusya'da I. Dünya Savaşı'ndan sonra 5 milyon sıtma vakası görülmüş ve 60.000 kişi hayatını kaybetmiştir. 1934'te Seylan'da 3 milyon sıtmalıdan 100.000'i ölmüştür. Amerika kıtasındaki ilk salgın ise 1938'de Brezilya'da yaşanmış ve 100.000 hastanın 14.000'i hayatını kaybetmiştir.
Günümüzde Sıtma ve Küresel Mücadele
Günümüzde dünya genelinde 106 ülkede yaklaşık 3,3 milyar insan sıtma riski altında yaşamaktadır. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ)'nün verilerine göre, sıtma her dakika bir can almaktadır. Sıtmadan en çok etkilenen bölge ise Afrika'dır. 2022 verilerine göre, dünya genelindeki sıtma vakalarının %94'ü ve sıtmaya bağlı ölümlerin %95'i Afrika bölgesinde gerçekleşmektedir.
DSÖ, 2025 yılına kadar sıtma ile mücadelede yeni bir dönemin başlaması için "Sıtma Bizimle Biter: Yeniden Yatırım Yapın, Yeniden Hayal Edin, Yeniden Ateşleyin" sloganıyla dünya kamuoyuna çağrıda bulunmuştur. Hedef, 2050 yılına kadar sıtmanın tamamen ortadan kaldırılmasıdır. Bu hedefe ulaşmak için:
- Sıtma ile mücadeleye yönelik yatırımların artırılması,
- Yeni ve etkili tedavi yöntemlerinin geliştirilmesi,
- Koruyucu önlemlerin yaygınlaştırılması,
- Bilinçlendirme çalışmalarının yapılması gerekmektedir.
Sıtma ile Mücadelede Bireysel Önlemler
Sıtma ile mücadelede bireysel olarak alabileceğimiz önlemler de bulunmaktadır. Sıtma riski taşıyan bölgelere seyahat ederken:
- Sivrisinek kovucu spreyler kullanılmalı,
- Uzun kollu giysiler tercih edilmeli,
- Sivrisineklerin yoğun olduğu saatlerde dışarı çıkmaktan kaçınılmalı,
- Yataklarda cibinlik kullanılmalı,
- Koruyucu ilaçlar hakkında doktora danışılmalıdır.
Bu basit önlemlerle kendimizi ve sevdiklerimizi sıtmadan koruyabiliriz.
Dünya Sıtma Günü, sıtma ile mücadelede gelinen noktayı değerlendirmek ve gelecekteki adımları planlamak için önemli bir fırsattır. Sıtmanın tamamen ortadan kaldırılması için küresel işbirliğinin ve kararlılığın sürdürülmesi gerekmektedir. Unutmayalım ki, sıtma ile mücadele sadece bir sağlık sorunu değil, aynı zamanda bir insanlık görevidir. Sıtmayı yenebiliriz!