Hatay'ın Samandağ ilçesinde, 6 Şubat depremlerinin ardından başlatılan konut projeleri, bölge halkının büyük tepkisini çekiyor. Özellikle narenciye bahçelerinde yapılan ağaç kesimleri ve uygulamaya konulan kamulaştırma kararları, Samandağlılar tarafından hukuksuz olarak değerlendiriliyor ve bu durum, bölgede büyük bir protesto dalgasına yol açmış durumda. Depremzedeler, devletin müdahalesini ve uygulamalarını kabul etmeyerek seslerini yükseltiyor.

Samandağ Halkı Neden İsyan Ediyor?

6 Şubat 2023 tarihinde yaşanan büyük deprem felaketi, Hatay ilini derinden etkiledi. Depremin ardından bölgeyi yeniden ayağa kaldırmak amacıyla bir dizi konut projesi başlatıldı. Ancak bu projelerin hayata geçirilme şekli, özellikle Samandağ'da yaşayan vatandaşların büyük tepkisini çekiyor. Vatandaşlar, narenciye bahçelerinin yok edilerek, yerine konutlar inşa edilmesine karşı çıkıyor. Bu durum, bölgenin doğal güzelliklerinin ve tarım alanlarının zarar görmesi endişesini de beraberinde getiriyor.

Kamulaştırma kararları da tepkilerin bir diğer önemli nedeni. Halk, kamulaştırma süreçlerinin şeffaf bir şekilde yürütülmediğini ve haklarının yeterince korunmadığını düşünüyor. Bu nedenle, Samandağ'da yaşayan birçok vatandaş, devletin bu uygulamalarına karşı hukuki yollara başvurmaya hazırlanıyor.

• Narenciye bahçelerinin yok edilmesi
• Kamulaştırma süreçlerindeki belirsizlik
• Halkın yeterince bilgilendirilmemesi
• Doğal güzelliklerin zarar görmesi endişesi

Protestolar ve Halkın Talepleri

Samandağlılar, yaşadıkları bu sorunlara dikkat çekmek amacıyla çeşitli protesto eylemleri düzenliyor. Eylemlerde, "Topraklarımızı vermeyeceğiz", "Narenciye bahçelerimiz geleceğimizdir" gibi sloganlar atılıyor. Halk, devlet yetkililerinden bu konuya duyarlılık göstermelerini ve çözüm odaklı bir yaklaşım sergilemelerini talep ediyor.

Protestolara katılan bir vatandaş, "Biz depremzedeyiz, evet. Ama bu, topraklarımızı elimizden alabileceğiniz anlamına gelmez. Bizim geçim kaynağımız, geleceğimiz bu narenciye bahçeleri." şeklinde konuştu. Bir diğer vatandaş ise, "Kamulaştırma adı altında yapılan bu uygulamalar, resmen toprak istilasıdır. Hakkımızı sonuna kadar arayacağız." ifadelerini kullandı.

Sonuç: Samandağ'da Gelecek Ne Getirecek?

Samandağ'da yaşanan bu toprak istilası ve konut projeleri krizi, bölge halkının geleceği hakkında büyük bir belirsizlik yaratıyor. Halk, bir yandan depremin yaralarını sarmaya çalışırken, diğer yandan topraklarını ve geçim kaynaklarını koruma mücadelesi veriyor. Devlet yetkililerinin bu duruma nasıl bir çözüm bulacağı ve halkın taleplerine ne kadar kulak vereceği, Samandağ'ın geleceği açısından kritik bir öneme sahip. Umuyoruz ki, yetkililer halkın sesine kulak verir ve adil, şeffaf bir çözüm yolu bulunur. Aksi takdirde, Samandağ'da yaşanan bu gerginliklerin daha da artması kaçınılmaz olacaktır.