
Samandağ'da Faciaya Davet: Kurtderesi'nde İki Korkunç Ölüm!
Antakya Gazetesi'nin gündeme getirdiği Samandağ Kurtderesi'ndeki feci durum, doğanın nasıl acımasızca sömürüldüğünü gözler önüne seriyor. İki insanın hayatına mal olan bu olay, aslında buzdağının sadece görünen yüzü. Peki, bu felaketin ardında yatan sebepler neler? Kurtderesi neden bu kadar savunmasız?
Kurtderesi'nde Yaşanan Facianın Sebepleri
Doğanın hoyratça sömürülmesi, kapitalist düzenin acımasız yüzünü bir kez daha gösteriyor. İnsanoğlunun yaratıcılığını sömüren, her şeyini yok eden bu sistem, doğayı da aynı şekilde sömürüp yok ediyor. Bu sadece bir çevre sorunu değil, aynı zamanda bir sömürü düzeni sorunudur. İnsan değerlerinin sömürülmesiyle doğa değerlerinin hoyratça sömürülmesi, bir arada ilerliyor. Bu yıkım bir bütündür, sömürü bir bütündür.
Türkiye, üzerinde yaşayanların mirasyedisi olduğu bir coğrafya. Ancak bu mirası korumak yerine, acımasızca tüketiyoruz. Kurtderesi'nde yaşananlar, bu tüketimin en acı sonuçlarından biri. Yıkımımızdan Türkiye'nin hiçbir insanı ve doğa değeri kurtulamıyor. Bu iki korkunç ölüm, aslında hepimize bir uyarı niteliğinde.
Peki, bu durumu değiştirmek için neler yapılabilir? İşte bazı öneriler:
- Bilinçlenmek ve bilinçlendirmek: Çevremizde yaşananlara karşı duyarlı olmak ve başkalarını da bu konuda bilinçlendirmek.
- Sivil toplum örgütlerine destek vermek: Çevre konusunda mücadele eden sivil toplum örgütlerine destek olmak, onların sesini duyurmasına yardımcı olmak.
- Sürdürülebilir yaşamı benimsemek: Tüketim alışkanlıklarımızı gözden geçirmek, doğa dostu ürünler kullanmak ve sürdürülebilir bir yaşam tarzını benimsemek.
Doğa Katliamına Dur Demenin Yolları
Doğa katliamına dur demek için bireysel ve toplumsal olarak yapabileceğimiz birçok şey var. Öncelikle, doğanın sadece bir kaynak olmadığını, aynı zamanda yaşamımızın temelini oluşturduğunu anlamamız gerekiyor. Sürdürülebilir kalkınma ilkelerini benimseyerek, gelecek nesillerin de doğadan faydalanabilmesini sağlamalıyız.
Bunun için:
- Enerji tasarrufu yapmalı, yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmeliyiz.
- Su kaynaklarını korumalı, israfı önlemeliyiz.
- Atıklarımızı azaltmalı, geri dönüşüme önem vermeliyiz.
- Doğal alanları korumalı, ağaçlandırma çalışmalarına destek vermeliyiz.
Ancak bireysel çabalar yeterli değil. Devletin de çevre politikalarını gözden geçirmesi, daha sıkı denetimler yapması ve çevre suçlarına karşı caydırıcı cezalar uygulaması gerekiyor. Ayrıca, yerel yönetimlerin de çevre konusunda daha aktif rol alması, halkı bilinçlendirme çalışmaları yapması ve sürdürülebilir projeleri desteklemesi önemlidir.
Kurtderesi'nde yaşanan facia, aslında hepimize bir ayna tutuyor. Bu aynada, doğayı nasıl acımasızca sömürdüğümüzü, gelecek nesillerin hakkını nasıl gasp ettiğimizi görüyoruz. Artık uyanma ve harekete geçme zamanı. Yoksa, Kurtderesi gibi daha nice feryatlar duyacak, daha nice acılar yaşayacağız.