Hatay'da yaşayan 65 yaşındaki Mustafa Eniç'in hayatı, oğlunun üniversite ödevi sayesinde bambaşka bir yöne evrildi. Daha önce hiç ilgisi olmayan mozaik sanatı, şimdi onun emeklilik günlerini renklendiren en büyük tutkusu haline geldi. Renkli taşlarla yaptığı birbirinden güzel mozaik tablolarla adeta bir sanatçıya dönüşen Eniç, bu yeni keşfiyle hayatının ikinci baharını yaşıyor.

Mozaik Sanatıyla Tanışma Hikayesi

Mustafa Eniç'in mozaik sanatıyla tanışması tamamen tesadüf eseri olmuş. Oğlunun üniversite ödevi için mozaik sanatı hakkında araştırma yapması, Eniç'in de bu alana merak duymasına neden olmuş. İlk başta sadece oğluna yardım etmek amacıyla başladığı araştırmalar, kısa sürede onu büyülemiş ve mozaik sanatının inceliklerini öğrenmeye karar vermiş.

Eniç, mozaik sanatına olan ilgisini şu sözlerle ifade ediyor: "Oğlumun ödevi sayesinde mozaik sanatının ne kadar güzel ve etkileyici olduğunu fark ettim. Renkli taşların bir araya gelerek oluşturduğu desenler, beni adeta büyüledi. Bu sanatı öğrenmek ve kendi eserlerimi yaratmak istedim."

Mozaik sanatına başladıktan sonra kısa sürede kendini geliştiren Eniç, birbirinden güzel mozaik tablolar yapmaya başlamış. Kullandığı renkli taşlar ve özgün tasarımlarıyla dikkat çeken Eniç'in eserleri, çevresindekiler tarafından da büyük beğeni topluyor.

Emeklilikte Yeni Bir Tutku

Emekli olduktan sonra hayatına yeni bir anlam katmak isteyen Mustafa Eniç, mozaik sanatıyla uğraşarak hem keyifli vakit geçiriyor hem de yaratıcılığını konuşturuyor. Yaptığı mozaik tabloları genellikle sevdiklerine hediye eden Eniç, bu şekilde hem onlara unutulmaz birer armağan veriyor hem de mozaik sanatının güzelliğini daha geniş kitlelere ulaştırıyor.

Eniç, mozaik sanatının kendisine kattığı değeri şu şekilde anlatıyor: "Mozaik sanatı sayesinde emeklilik hayatım çok daha renkli ve anlamlı hale geldi. Bu sanatla uğraşmak beni hem dinlendiriyor hem de yaratıcılığımı geliştiriyor. Yaptığım tabloları sevdiklerime hediye etmek ise beni ayrıca mutlu ediyor."

Mustafa Eniç'in hikayesi, emeklilikte yeni bir hobi edinmenin ve hayata farklı bir bakış açısıyla yaklaşmanın önemini gözler önüne seriyor. Oğlunun ödeviyle başlayan bu mucizevi yolculuk, Eniç'in hayatını tamamen değiştirmiş ve ona yeni bir tutku kazandırmış.