Son günlerde Türkiye'de eğitim ve sanat alanında yaşanan gelişmeler, laiklik ilkesinin geleceği hakkında ciddi endişeler uyandırıyor. Bir okulda öğrencilere dağıtılan sınav kağıtlarındaki şeriat filigranı ve bir sanat grubuna yönelik sansür girişimi, kamuoyunda büyük tepkilere yol açtı. Peki, bu olaylar ne anlama geliyor? Laiklik gerçekten tehlikede mi?

Eğitimde Şeriat Filigranı Skandalı

Bir okulda öğrencilere dağıtılan sınav kağıtlarında, "Hak din ve şeriat İslam'dır" ibaresinin yer aldığı filigranların kullanılması, büyük bir skandala neden oldu. Bu durum, Türkiye Cumhuriyeti'nin anayasal ilkesi olan laiklikle açıkça çelişmektedir. Öğrenciler bu duruma tepki gösterirken, okul yönetiminin konuyla ilgili nasıl bir açıklama yapacağı merak konusu oldu. Bu tür uygulamaların eğitim kurumlarında yer alması, laik eğitim sistemine yönelik bir tehdit olarak algılanıyor.

Bu olay, eğitimde laiklik ilkesinin korunması için daha fazla çaba gösterilmesi gerektiğini bir kez daha gözler önüne serdi. Okul yönetiminin bu konuda ivedilikle bir soruşturma başlatması ve sorumluları tespit etmesi bekleniyor. Aksi takdirde, bu tür olayların tekrarlanması kaçınılmaz olabilir.

Sanata Sansür İddiaları

Diğer yandan, Manifest Grubu hakkında hazırlanan iddianamede, dans figürlerinin "cinsel içerikli" olduğu ve "mahremiyet anlayışına zarar verdiği" iddiasıyla hapis talebinde bulunulması da dikkat çekiyor. Sanatın özgürlük alanı içinde değerlendirilmesi gereken bir performansın ceza tehdidiyle karşı karşıya bırakılması, ifade özgürlüğü açısından ciddi bir gerilimi işaret ediyor.

Sanatçılar ve sanatseverler, bu tür sansür girişimlerine karşı tepkilerini dile getiriyor. Sanatın toplumsal eleştiri yapma ve farklı düşünceleri ifade etme özgürlüğünün engellenmesi, demokrasinin temel ilkelerine aykırı bir durum olarak değerlendiriliyor.

Laiklik İçin Ne Yapmalı?

Tüm bu gelişmeler, eğitimde dini motiflerin giderek artması, diğer yanda sanatsal ifade alanlarının daraltılmasıyla birlikte değerlendirildiğinde, gidişin hiç de iyiye doğru olmadığını gösteriyor. Bu noktada sorumluluk hepimize düşüyor. Laikliğe, çağdaşlığa ve özgürlüklere sahip çıkmak için daha çok çaba göstermeli, daha kararlı bir duruş sergilemeliyiz.

• Eğitimde laiklik ilkesinin korunması için farkındalık yaratmak
• Sanatın ve ifade özgürlüğünün savunulması
• Laik ve demokratik değerlere sahip çıkmak
• Sivil toplum örgütlerinin ve aktivistlerin desteklenmesi

Unutmayalım ki, laiklik, çağdaş bir toplumun temelidir. Laikliğin korunması, özgür ve demokratik bir geleceğin teminatıdır.