Rihen Kültür Sanat ve Dayanışma Topluluğu, Hatay'ın Samandağ ilçesinde düzenlediği çarpıcı bir farkındalık etkinliğiyle kadına yönelik şiddete dikkat çekti. Kırmızıya boyanan ayakkabılar ve sembolik ritüellerle kadınların susturulan seslerini görünür kılmayı amaçlayan topluluk, sanatın gücünü kullanarak önemli bir toplumsal mesaj verdi.

Kırmızı Ayakkabıların Anlamı

Etkinlikte sergilenen kırmızıya boyanmış ayakkabılar, kadına yönelik şiddetin sembolü olarak kullanıldı. Her bir ayakkabı, şiddet sonucu hayatını kaybeden veya susturulmaya çalışılan kadınların hikayesini temsil ediyor. Rihen Topluluğu, bu sembolik eylemle kadına yönelik şiddetin görünürlüğünü artırmayı ve toplumda farkındalık yaratmayı hedefliyor.

Topluluk üyeleri, etkinlik boyunca yaptıkları açıklamalarda kadına yönelik şiddetin sadece fiziksel değil, psikolojik, ekonomik ve sosyal boyutlarının da olduğunu vurguladılar. Şiddetin her türlüsüne karşı durmanın ve kadınların güçlenmesi için mücadele etmenin önemine dikkat çektiler.

Sanatla Direniş: Rihen Topluluğu'nun Çağrısı

Rihen Kültür Sanat ve Dayanışma Topluluğu, sanatın toplumsal sorunlara dikkat çekme ve farkındalık yaratma gücüne inanıyor. Bu nedenle, kadına yönelik şiddet konusunda da sanatın farklı dallarını kullanarak etkili bir iletişim kurmayı amaçlıyorlar. Etkinlikte sergilenen performanslar, şiirler ve diğer sanatsal ifadeler, kadına yönelik şiddetin acımasızlığını ve kadınların direnişini güçlü bir şekilde yansıtıyor.

Rihen Topluluğu'nun bu anlamlı etkinliği, Samandağ'da büyük yankı uyandırdı. Etkinliğe katılanlar, kadına yönelik şiddete karşı daha duyarlı olma ve bu konuda farkındalık yaratma sözü verdiler. Topluluk, benzer etkinliklerle kadına yönelik şiddetle mücadeleye devam edeceğini ve kadınların sesi olmaya devam edeceğini belirtti.

Türkiye'de ve dünyada kadına yönelik şiddet hala ciddi bir sorun olmaya devam ediyor. Birleşmiş Milletler'in verilerine göre, dünya genelinde her üç kadından biri hayatının bir döneminde fiziksel veya cinsel şiddete maruz kalıyor. Bu nedenle, Rihen Topluluğu gibi sivil toplum kuruluşlarının kadına yönelik şiddete dikkat çekme çabaları büyük önem taşıyor. Kadına yönelik şiddetle mücadele, sadece kadınların değil, tüm toplumun sorumluluğundadır. Unutmayalım ki, şiddete sessiz kalmak, şiddeti onaylamak anlamına gelir.