
Karınca Misali: Bir Damla Umut Yeter!
Hepimiz o meşhur hikayeyi biliriz: Nemrut, Hz. İbrahim'i yakmak için devasa bir ateş yakar. Alevler göğe yükselirken, minik bir karınca sırtında bir damla su taşır ateşe doğru. Amacı ateşi söndürmektir. Yazar, bu hikayeden ilham alarak kendi yazılarının da ülkedeki sorunlara çözüm olmasının ancak o karıncanın taşıdığı bir damla su kadar etkili olabileceğini düşünüyor. Ancak yine de yazmaktan, konuşmaktan vazgeçmiyor; çünkü safının belli olması gerektiğine inanıyor.
Umut ve Mücadele Azmi
Yazar, karıncanın azmini ve umudunu örnek alarak, içinde bulunduğumuz zorlu günlerde dahi yılmamak gerektiğini vurguluyor. Her ne kadar bireysel çabalarımız büyük sorunların çözümü için yetersiz gibi görünse de, bu çabaların bir araya gelerek bir fark yaratabileceğine inanıyor. Tıpkı karıncanın taşıdığı bir damla suyun, yangını söndürmese bile, niyetini ve duruşunu göstermesi gibi.
Bu bağlamda yazar, okuyucularını da aynı kararlılıkla hareket etmeye davet ediyor. Küçük de olsa, kendi alanlarında yapabilecekleri her türlü katkının değerli olduğunu hatırlatıyor. Unutmamalıyız ki, her damla su, büyük bir umudun ve mücadelenin simgesidir.
Safımız Belli Olsun
Yazar, yazılarının ve söylemlerinin asıl amacının, bir fark yaratmaktan ziyade, duruşunu sergilemek olduğunu belirtiyor. Bu duruş, haksızlığa karşı sessiz kalmamak, umudu yitirmemek ve mücadeleye devam etmek anlamına geliyor. Yazarın bu yaklaşımı, aslında hepimize bir mesaj niteliğinde: Zor zamanlarda safımızı belli etmek, en azından vicdanımızı rahatlatır ve gelecek nesillere örnek olur.
Karınca misali, biz de elimizden geleni yapmaya devam etmeliyiz. Belki yangını söndüremeyiz, ama en azından safımız belli olur. Unutmayalım ki, "damlaya damlaya göl olur."












