HTŞ'den Alevi Katliamı Girişimi Mi? Karaçay'dan Şok Açıklamalar!
Antakya Gündem

HTŞ'den Alevi Katliamı Girişimi Mi? Karaçay'dan Şok Açıklamalar!


27 November 20255 dk okuma13 görüntülenmeSon güncelleme: 15 December 2025

Samandağ Belediye Başkanı Emrah Karaçay, Suriye'de Alevi halkına yönelik devam eden sistematik şiddet ve yok etme politikalarına dikkat çekerek önemli açıklamalarda bulundu. Karaçay, son olarak barışçıl bir gösteri sırasında yaşanan saldırının, bu tehlikeli gidişatın yeni bir halkası olduğunu vurguladı. Peki, bu saldırının ardında yatan sebepler neler? İşte detaylar:

HTŞ'nin Alevi Sivillere Saldırısı

Karaçay, protesto haklarını kullanan Alevi sivillerin, başını Colani adlı teröristin çektiği HTŞ (Heyet Tahrir el-Şam) çeteleri tarafından hedef alındığını ve ateş açıldığını belirtti. Bu durum, bölgedeki Alevi toplumuna yönelik artan tehdidi gözler önüne seriyor. Bu saldırı, sadece bir şiddet eylemi değil, aynı zamanda sistematik bir yok etme politikasının parçası olarak değerlendiriliyor.

Soykırım Zincirinin Yeni Halkası Mı?

Belediye Başkanı Karaçay, yaşanan saldırıyı bölgede uzun süredir devam eden soykırım zincirinin yeni bir halkası olarak nitelendirdi. Bu benzetme, durumun vahametini ve bölgedeki Alevi toplumunun karşı karşıya olduğu tehlikenin boyutunu açıkça ortaya koyuyor. Peki, bu tehlikeye karşı neler yapılabilir? İşte bazı öneriler:

  • Uluslararası toplumun dikkatini çekmek
  • Bölgedeki sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliği yapmak
  • Alevi toplumuna yönelik destekleri artırmak

Alevi Halkına Yönelik Şiddetin Arkasındaki Nedenler

Suriye'de Alevi halkına yönelik şiddetin kökenleri, karmaşık siyasi ve dini dinamiklere dayanmaktadır. Bu şiddet, sadece mezhepsel farklılıklardan kaynaklanmıyor, aynı zamanda bölgesel güç mücadeleleri ve dış aktörlerin de etkisiyle daha da körükleniyor. Bu nedenle, sorunun çözümü için çok yönlü bir yaklaşım gerekmektedir.

Suriye'deki Alevi toplumuna yönelik bu tür saldırılar, sadece o bölgede yaşayan insanları değil, tüm dünyayı etkileyen bir insanlık sorunudur. Bu tür olaylara sessiz kalmak, şiddetin ve nefretin daha da yayılmasına zemin hazırlamaktan başka bir işe yaramaz. Bu nedenle, uluslararası toplumun bu konuda daha aktif rol oynaması ve gerekli önlemleri alması büyük önem taşımaktadır.